Çünkü eğer kafanlarınız bembeyaz değilse ve ellerinizde saflığın sembolü olan hurma dalları yoksa, Kuzu’nun önünde duramazsınız. Orada her ulustan, halktan ve dilden insanlar olacak. Dünyanın dört bir yanında gelen bu insanlar orada duracaklar ve Rab’be tapınacaklar. Bazı kişiler ise orada olmayacak. Neden mi? Çünkü kafanları, yani ruhsal elbiseleri kirli olacak. Onları temizlememiş olacaklar. Eğer günaha düştüyseniz ve Rab’bin sizi bağışlayacağını biliyorsanız, Rab lütfen beni bağışla demeniz yeterli değildir. Gerçekten Rab’bin yüzünü aramalısınız. Günah işlediğiniz anda korkunç bir üzüntü ile dolarsınız, Rab’bin varlığından uzaklaşmış hissedersiniz kendinizi. Ruhsal olarak güçlü hissetmezsiniz, şeytan ile savaşacak gücü kendinizde bulamazsınız. Ama günah işlediğinizi kabul eder ve onu dürüstçe Rab’be itiraf ederseniz, Rab’bin merhametine erişirsiniz. Böylece yüreğinizde derin bir huzur hissedersiniz. Bağışlandığınızı bilirsiniz. Tüm kötülüklerden, tüm lekelerden, tüm kirli etkilerden tamamen arındığınızı bilirsiniz. Tamamıyla özgür olursunuz. Bu yüzden de büyük bir sevinçle dolarsınız.