Ben Kutsal Yazılar uzmanı olmasam da yukarıdaki ayet bana köt üçevrilmiş gib igeliyor. Zamanla başka insanların da bu ayetle ilgili şüpheleri olduğunu fark ettim. Bu birkısmı böyle diye Müjdeden vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmiyor. Belki yanlış yorumlanmış olabilir. Rab’bin Sözünü yayınlarken böyle hataları düzelten gruplar var. Ama eğer durum bu değilse, kötürüm doğan insanlar eğer bir gün iyileşirlerse Rab’bin yüceltileceği sonucunu çıkarabiliriz. Ama bu şekilde doğup iyileşmeden ölen ne kadar insan var?

Antik Grekçedeki noktalama işaretleri bugün bizim kullandıklarımız gibi değil. Bu yukarıdaki ayetlerin yanlış çevrilmesinin sebebi olabilir. Kör doğan bu adamın günahı sordulduğunda İsa bunun sebebinin günah olduğunu söylemiyor ama şifanın doğrudan bu adamın ya da babasının günahına değil, başka insanların Rab’bin işini yapıp yapmamalarına bağlı olduğunu söylüyor.

Öğrencilerin sorduğu soru tamamen anlamsızdı. Kör bir adam daha doğmadan nasıl günah işlemiş olabilir? Kutsal Kitap bize kötülüğün dünyaya Adem’in günahıyla geldiğini söylüyor. Kimileri öğrencilerin reenkarnasyona inandığını da söyleyebilir ama Rab’bin Sözü bunun yanlış olduğunu Eyüp 7:9 ve İbraniler 9:27’de söylüyor.

Bir süre önce Kutsal Kitap’ın 1871 yılında Belçikalı Benedict keşişleri tarafından yapılmış bir çevirisini bulmuştum. Onda bu söylediğim şey net olarak anlaşılabiliyor. Kimi çevirmenler bunu şöyle yorumluyor: ‘Ne kendisi ne de anne babası günah işlememişti. Ama Rab’bin işinin görünür olması için bu gerekliydi.’ Bunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım ama gerçeği göstermekle ilgilenen başka insanlar da olduğunu keşfettim. Kardeşler, kendisi sevgi olan İsa nasıl bir insan daha sonra şifa alarak Rab’bin işini göstersin ve böylece kendisi yüceltilsin diye onun kör doğmasını isteyebilir? Her zaman Rab’bimizin bunu yapmayacağına inanmıştım!

Mesih’in işini yapmalıyız çünkü diğer türlü bu iş yapılmadan kalır. Rab’bin hükümlerinin gereğini yapacak mıyız yoksa yapmayacak mıyız, buna karar vermemiz gerekiyor. Rab’bin birçok kulu yönünü kaybetmiş durumda çünkü başkalarının da ilgilenebileceği maddi meselelerden dolayı kaygılanıyorlar. Ama zamanımızı kaybolmamış insanların da yapacağı işlerle tüketmemeliyiz. Rab’bin işini yapmak herkesin görevi değil, sadece çağırılanların görevidir. Bu mucizeler çağıdır, ama İsa’nın ikinci gelişinden sonra kilisenin Rab’bin işini yapması gereken zaman da sona erecektir. Bu yüzden duam şimdi yapmamız gerekenleri yapmamız içindir!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares