Koru beni gözbebeği gibi;
Kanatlarının gölgesine gizle
Kötülerin saldırısından,
Çevremi saran ölümcül düşmanlarımdan.
Mezmurlar 17:8-9
Rab’bin kulu olmak demek düşmanın saldırılarından tamamen uzakta olmak değildir. Ama düşmanın sahip olmadığı bir şeye sahip olmaktır. Bu Yüce Rab tarafından gizlenmek ve sakınılmaktır. Bu Söz’de yazılıdır. Söze göre yaşamalıyız. O zaman şeytan bize saldırmak istediğinde başarılı olamaz. Bize karşı başlattığı saldırılarından bazıları ölümcül olsa da onlardan korkmamalıyız çünkü saçımızın bir teli bile Rab’bin onayı olmadan yere düşmeyecektir (Matta 10:28-30).
Davut bir savaşçıydı ama ona saldıranların kötülüklerinden muaf değildi. Şeytan o insanları Davut’a karşı kullanıyordu. Bugün Rab’be bağlı olanlar karanlık işlerden muaf değiller. Ama düşman kullandığı insanların yüreklerine ne kadar nefret doldurursa doldursun biz yüce Rab’bin kullarıyız. Rab bizi sakınır ve hiçbir okun bize isabet etmesine izin vermez. Birisi bize çok güçlü bir nefretle gelse bile bilmeliyiz ki Rabbimiz karanlığın tüm silahlarından daha güçlüdür. Bu yüzden hiçbir şey bize zarar veremez.
Davut gibi biz de doğru dua etmeli ve Kutsal Söz uyarınca mesajımızı imanla Rab’be iletmeliyiz. Kutsal Kitap başımıza bir kötülük gelmeyeceğini ve hiçbir belanın yaşadığımız yere uğramayacağını söylüyor (Mezmurlar 91:10). O zaman birileri burunlarından ateş saçarak sizinle konuşsa bile korkmanın ne gereği var? Bu meseleyi Babamızın ellerine teslim edin ve güvenle arkanıza yaslanın çünkü bizi koruyan asla uyumaz (Mezmurlar 121:4).
Kutsal Kitap’a bağlı kalmak demek Yüce Rab’bin gölgesine sığınmak demektir. O zaman Rab’be o kadar yakın oluruz ki gölgesi bizi sarar ve orada esenlikte oluruz. Bu mezmur yazarının isteğiydi. Bu yüzden hiçbir savaşında yaralanmadı ya da sakat kalmadı. Rab geçmişte olduğu gibi bugün de sevgili kullarının yanındadır.
Rab’bin bir çocuğuna sıkıntı verenler kötüdür. Bunu yapmaya hakları olduğunu düşünebilirler ama Babamızın sevgisi eğer onların yüreklerinde olsaydı Rab’bin kullarına bu kötülüğü yapmaktan onları alıkoyardı. Ama kötü oldukları için kötülük yiyip içer e ağızlarını silerler fakat hiç kötülük yapmadıklarını söylerler (Süleyman’ın Özdeyişleri 30:20). Ama yaptıkları kötülükten ötürü hak ettikleri karşılığı alacaklardır.
Kardeşlerim, her zaman Rab’bin bir çocuğu olun ve ölümlü düşmanlarınızdan korkmayın. Haksız suçlamalarla ellerini kaldıranlar eğer Rab bizi korumazsa bir gün daha kötüsünü de yapabilirler. Ama Rab bizi korur çünkü o sadıktır! Tuzaklara aracılık edenin vah haline (Matta 18:7).
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares