“Otuzuncu yılda, dördüncü ayın beşinci günü Kevar Irmağı kıyısında sürgünde yaşayanlar arasındayken gökler açıldı, Tanrı’dan gelen görümler gördüm.”
Hezekiel 1:1
Hezekiel bir kahin ve peygamberdi. Esir düşen halkın arasında olmasına rağmen göklerin açıldığını görmüştü. Daniel’in çağdaşıydı ve muhtemelen Yeremya’nın öğrencilerinden biriydi. Tüm hizmeti Babil’deki tutsaklık sırasında gerçekleşti ve beşinci yılda İsrailli esirler arasındayken peygamberlik yapmaya başladı. Görümleri karmaşıktı ama içindeki mesaj oldukça anlaşılırdı. Rab’bin İsrail soyuna gönderilen bu kulu uzak bir diyara götürülmüştü halkın yanlışları yüzünden kendisi de tutsaktı. Ama kendini karanlıkta bulanların arasında olmasına rağmen gökler ona açıldı ve Tanrısal görümler görmeye başladı.
Kardeşlerim, Rab’bin sözüne göre gördüğümüz görümler Rab’bin ellerinde bizi kullanışlı yapar. Dünyasal şeyleri öğrenmek önemlidir, ama Kutsal Yazılardan öğrendiklerimizle Rab’bin isteğini yerine getiririz. Rab’den bir şey öğrenen kalkıp onu diğerleriyle paylaşmalıdır. İnsanlar Baba’ya yaklaşsın diye kendimiz bir şeyler uyduramayız. Ayaklarımızın üzerinde durabilmemiz bile Rab’bin desteğiyledir. Yüce Rab bu görümleri Hezekiel’e açmaya başladığında ona kalkmasını buyurdu çünkü onunla konuşmak istedi. Bu ancak Rab’bin ruhunun onda etkin olmasıyla mümkündü.
Kardeşlerim, bir insanın gördüğü bir görüm onu yapması gereken işte yetkin kılmaz. Rab’bin sesini dinlemeli, ondan daha çok öğrenmeli ve böylece onun adında konuşabilmelidirler. Yeni olanlara görev verilmemeli, tamamen hazır olana kadar onlara eğitim verilmelidir.
Rab’bin İsrail halkının tutsaklığıyla ilgili bir amacı vardı. Halk birçok utanç verici şey yaşıyordu. Söz her zaman Rab’bin kendini göstermek istediği yerde açıklanır. Zorbalar Yüce Rab’bin çocuklarını sonsuza dek ellerinde tutamayacaklardı.
Her şeyden önce İsrailliler aralarında bir peygamber olduğunu bilmeliydiler; onun tanıklığı ilgilenseler de ilgilenmeseler de önemliydi. Dünyada neler olduğunu yargılayamayız ama imanla Rab’bin elinin tüm dünyada etkin olduğunu söyleyebiliriz. Rab halkını tutsaklıktan kurtaracaktı. Biz de bunun rüya gibi geldiği insanlar gibi olacağız (Mezmurlar 126:1).
Hezekiel Daniel ile muhtemel aynı yaştaydı. Rab ona halkın türlü günahlar işlediğini gizlice gösterdi. “Duvardaki delik” onların gizlice yaptıklarını anlaması için yeterliydi. Bu bugün de böyledir. Rab bazen bize küçük bir şey açıklar ama tek yapmamız gereken Rab’bin birçok kulunu onun yüce varlığından ayıran günahların neler olduğunu anlamak için bu küçük anlayışı kazmaktır. Günahın tutsaklığından kaçın ve doğruluk yolunda yürüyün. Hezekiel’in Rab’binin bugün de sizin için göklerin kapılarını açacağına inanın. Rab’bin sözüne inanın ve kararlı durun!
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares