“RAB, kulu Musa’nın ölümünden sonra onun yardımcısı Nun oğlu Yeşu’ya şöyle seslendi: “Kulum Musa öldü. Şimdi kalk, bütün halkla birlikte Şeria Irmağı’nı geç. Size, İsrail halkına vereceğim ülkeye girin.”
Yeşu 1:1-2
Rab işçilerini nasıl eğiteceğini bilir. Yeşu’yu Musa’nın yanına koymasının nedeni Yeşu’nun Rab’bin bu adanmış kulundan öğrenmesi, zorlu denenmelerinden nasıl zaferle çıktığını görmesiydi. Yüce Rab’bin tüm çocuklarının Rab tarafından kullanılan diğer kullarla birlikte yürümesi önemlidir çünkü bu şekilde çok şey öğrenirler. Rab onlara vaatler verir, bu vaatlerini yerine getirir ve böylece görevlerini başarıyla yerine getirmelerini sağlar.
Bunu düşünmekten hoşlanmasak da, Yüce Rab’be kulluk edenler de ölümü tadacaklar. Bunu hiç tatmamış iki kişi tanıyoruz, Enok ve İlyas. Ama Rab’bin yanına çağırılacağımız gün için kaygılanmamalıyız. Babamız var olan her şeyin yaratıcısıdır ve bu dünyadan ayrılma deneyimimizin de harika bir deneyim olacağına inanabiliriz; çünkü Rab’bin görkemli kapılarından geçiyor olacağız.
Rab asla bir şeye hazırlıksız yakalanmaz; bizim için tasarladığı işlere ne zaman başlayacağımızı tam olarak bilir. Bu günü belirleyen de zaten kendisidir. Bazı Hristiyan mezheplerinde önder ya da pastör seçilmek için siyasi manevralar kullanan insanları görmek üzücüdür. Çünkü sadece Rab seçilenleri ve eğitilecekleri çağırır ve yetkilendirir. Rab’bin benden olmamı istemediği bir yerde olmayı istemem.
Belli bir görevi başarabileceğinizi düşünseniz de Rab’bin sizi yönlendirmesine izin verin çünkü zaten doğru zamanda Rab sizi o göreve atayacaktır. Unutmayın ki kimse Rab’bin işine engel olamaz. Haklarımızı kullanmak için bir parmağımızı bile oynatmamız gerekmiyor. Bizzat Rab bizi seçer ya da görevden alır; çünkü o her şeyi nasıl yapacağını bilir. Rab Yusuf’u zindandan kurtarmıştı çünkü o zamanlar dünyanın en büyük ülkesi olan Mısır’ı yönetmesini istemişti.
Yüce Rab tarafından güçlendirildiğimizde Rab’bin vaatlerini yine Rab’bin ellerinden alırız. Ancak eğer başkalarının aklına uyarsak Babamızdan muhtemelen yeni vahiyler alamayız. Rab vaatler vermekle kalmaz, onları kendi isteği uyarınca gerçekleştirerek bizi yetkilendirir ve mesela önderlik yapmak gibi görevleri başarabilmemiz için bize gereken kapasiteyi verir.
Seçilmiş olanların çağrılarını reddetmemeleri ve görevlerini başarmak için yetersiz hissetmemeleri gerekir. Musa gibi mazeret sunmanın da anlamı yoktur. Rab yaptığı seçimlerle ilgili asla hata yapmaz ve birisinin hazır olup olmadığını tam olarak bilir. Yeşu’ya yukarıdaki ayette söylediği şeye dikkat edersek, Nun’un oğlunun yanlış bir şekilde kendisinin yetersiz olduğunu düşünmesiyle ilgili dua ettiğini de görebiliriz. Bunu yapıyordu çünkü Musa’nın ondan daha iyi olduğunu düşünüyordu; belki Musa’nın dirilmesi için bile dua etmişti!
Ama Rab şunu söylerken onun yüreğini görüyordu: “Kulum Musa öldü. Şimdi kalk, bütün halkla birlikte Şeria Irmağı’nı geç. Size, İsrail halkına vereceğim ülkeye girin.” (Yeşu 1:2).
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares