“İsrailliler’in Mısır’dan çıkışının ikinci yılı, ikinci ayın birinci günü RAB Sina Çölü’nde, Buluşma Çadırı’nda Musa’ya şöyle seslendi: 2-3 “Sen ve Harun İsrail topluluğunun bütün boylarıyla ailelerinin sayımını yapın. Bütün erkekleri bir bir sayıp adlarını yazın. İsrailliler’den savaşabilecek durumda yirmi ve daha yukarı yaştaki bütün erkekleri sayıp bölüklere ayırın.”
Çölde Sayım 1:1–3
Her şey için doğru bir zaman vardır (Vaiz 3:1); savaşa gidecekleri saymak için bile. Böyle bir konuda bile Rab tarafından yönlendirilmemiz gerekir. Kulları olarak her zaman Rab’bin buyruğunu yerine getirmeye hazır olmalıyız. Bu şekilde her türlü eylemi gerçekleştirebiliriz. Mesela Kral Davut Rab tarafından kullanılan bir adamdı; ama ne kadar güçlü olduğunu anlamak için bir sayım yapılmasını buyurmuştu. Bu Rab’bin buyruğu olmadığı içinse büyük bir bedel ödemişti (2. Samuel 24).
Rab’bin onayını aldığımızda ilerleyebilir ve sonraki adımları atabiliriz. Eğer yaptığımız işlerde Rab bizi belli bir plan doğrultusunda yönlendirmiyorsa Rab’bin isteğini yapmıyoruzdur bu tehlikelidir. Gözle görülene göre değil her zaman imanla yaşamamız gerektiğini hatırlamalıyız (2. Korintliler 5:7). Ne kadar gücümüz olduğunu fark etmek ya da hesaplamak önemli değildir çünkü Rab yanımızda olduğu sürece her savaşımızı kazanacağımızdan emin olabiliriz; düşmanın bizden güçlü ya güçsüz olması fark etmez.
Rab’bin Musa’ya verdiği buyruk sadece savaşa gidebilecek olanları saymasıydı. İsrail’de insani bakış açısına göre savaşa gitmeye hazır olan birçok erkek vardı. Bazıları ise sağlık problemleri ya da Rab’bin koyduğu kurallar nedeniyle savaşmaya uygun değildi. Yaptığımız her şeyde Yüce Rab’bin yönlendirişini beklemeliyiz. Çünkü bu savaş bizim değil onundur.
Burada belirtilmesi gereken önemli bir nokta bizzat Musa’nın bu işi kendisinin yönetmesi ve sayımı kardeşi Harun’la birlikte yapmasıydı (Çölde Sayım 1:3). Bu işi başkalarına yaptırmamaları gerekiyordu. Aynı şekilde bize verilen bazı görevler sadece bizim yapabileceğimiz görevlerdir. Hayatımızdaki en yüksek yetkiyi elimize aldıktan sonra, tavırlarımıza karar verme gücünü başkasına devretmemeliyiz.
İsraillilerin savaşa giderken uymaları gereken bazı kurallar belirlenmişti. Mesela yirmi yaşın altındakilerin (Çölde Sayım 1:3) ve son bir yıl içinde evlenenlerin (Yasa’nın Tekrarı 24:5) savaşa gitmesine izin yoktu. Savaşmaması gereken kişiler Yasa’nın Tekrarı 20’ye göre ev yapanlar (a. 5) bağ dikenler (a. 6) nişanlanmış olanlar (a. 7), korkak ya da çekingen olanlardı (a.8).
Onları saymak ailelerinin göreviydi. Bugün Rab’bin işini emanet ettiği çok sayıda aile vardır: vaizler, işçiler, sponsorlar, ilahi ve ezgi bestecileri, şarkıcılar ve Rab’bin evindeki diğer görevleri yapanlar bu ailelerdendir. Onların hepsinin sayılması, dualarla ve ihtiyaç duydukları diğer şeylerle desteklenmesi gereklidir.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares