Rab’bin kullarının Rab’bin işi dahilinde yaptıkları her şeyde alçakgönüllülükleriyle tanınmaları gerekiyor. Eğer Babamızı hoşnut etmeyi gerçekten istiyorsak bu tavrı takınmalıyız çünkü Rab’bin sevgisi ve sadakati bizi başarıya götürür ve onun isteğini gerçekleştirmemizi mümkün kılar. O halde neden birbirimize ihtiyacımız olmadığını düşünecek kadar gurura kapılıyoruz?

Bu konuda vurgulamak istediğim bir başka önemli nokta da herkesi onurlandırmamız gerektiğidir. Eğer bir Hristiyansanız, içine kabul edildiğiniz aynı bedenin üyeleri olmaya ve kutsal bir hayat yaşamaya çağırıldınız. Bu yüzden tüm Hristiyanlar kardeşimizdir çünkü onların Rab’bi bizim Rabbimizdir. Onları onurlandırmak bizim için en iyisidir. Bir gün düşmanın saldırılarından kurtulmamız için bize büyük yardımlarda bulunabilirler.

Bir başkasını hor gören bir Hristiyan, özellikle bu kişi Rab’be ait biriyse günah işlemektedir. Başkalarından daha iyi olduklarını düşünerek diğer insanlara yukarıdan bakanlar adeta sorun arıyorlardır. Bu tür tavırlar Rab’bin onlara ihtiyaç duyduklarında el uzatmamasına sebep olur. Ama Rab’bi hoşnut edenler Rab’bin onlar için sığınak ve kale olduğundan, sıkıntılı anlarında onlara kesinlikle yardım edeceğinden emin olabilirler (Mezmurlar 46:1).

Elçi Pavlus Filimon’a sevgili dostu ve emektaşı olarak hitap ediyordu. Kardeşlerimizin hepsi bizim emektaşımızdır. Bizimle hiç konuşmayan, fakat Rab yüreklerine dokunduğunda bizim için dua edenler vardır. Onlardan istemediğimiz halde bizim için oruç tutanlar bile vardır. Rab onları bizim için aracılık etmeye yönlendirmiştir. Eğer başarıya ulaşsa kurtuluşumuzu kaybetmemize yol açacak birçok ayartıdan böyle kardeşlerin duaları ve aracılıkları ile kurtulmuşuzdur.

Sizin emektaşlarınız kimler? Eğer buna cevap veremiyorsanız haberinizin olmadığı birçok şey var demektir. Rab’bin esiniyle dillerde dua eden ve hiç haberimiz olmadan ihtiyaç anımızda bizim için aracılıklarda bulunan kardeşlerimiz var. Onlardan bazıları bize çok yardımcı olan maddi başarıların sağlanmasında kullanılmıştır. Biz de onlar için bir şeyler yapmalıyız. En azından Babamızdan bizi dillerde konuşurken dahi bereketleyen insanları bereketlememiz için bizi ya da bir başkasını kullanmasını istemeliyiz.

Rab’bin işini dar bakış açılarıyla yapan insanlar Rab’den onlara daha geniş bir anlayış vermesini istemelidir. Filimon gibi, Petrus gibi, Meryem gibi insanlar olmayı istemeliyiz. Böyle kardeşler onlara ihtiyaç duyduğumuz her anda yardımımıza gelebilirler ya da bizim için aracılık edebilirler.

Rab tarafından ne kadar kullanılırsanız kullanılın her zaman alçakgönüllü olmalısınız. Herkesi onurlandırmak iyidir çünkü Rab’bin bir çocuğunu hor görenler günah işlemektedirler. Bakış açınızı genişletin!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares