“Onların sonu yıkımdır; tanrıları mideleridir. Ayıplarıyla övünür, yalnız bu dünyayı düşünürler.”
Filipililer 3: 19
Pavlus burada kimlerden bahsediyor? İnanılmaz değil mi? Rab’bin lütfunu deneyim ettikleri halde düşmana teslim olan insanlar var. Bu Kutsal Kitap’taki örnekleri izlemediklerini ve Rab ile ilgili düşüncelerini beslemediklerini gösteriyor. Size şunu söyleyeyim: tüm günahkarlar yıkıma gidecekler. Çünkü onları ntek düşündükleri kendileridir ve bu onların efendileri olan şeytanın isteğidir.
Elçi Pavlus’un yaşadığı günlerde gördüğü bu insanlar şeytana teslim olan ve davranışları yüzünden kurtuluş planının dışında kalan kişilerdi. Aynı şeytan bugün de çalışıyor: kötü örnekler aracılığıyla birçok insanı etkiliyor ve bazıları Rab korkusunu ve kutsallığı dahi reddeden öğretilere inanıyorlar. Bizzat İsa Mesih hem yaşayanları hem de ölüleri yaptıkları işlere göre yargılayacağını söylediği halde tavırlarını değiştirmiyorlar (Mezmurlar 9:8, 2. Timoteos 4:1).
Rab’bin lütfunu deneyim edip iyi bir başlangıç yapan insanlar Rab’bin halkı için bereket olacak gibi görünürler. Ama başarılı oldukları ya da karşılarına çeşitli fırsatlar çıktıkları anda kendi egolarına tapınmaya ve günahlara teslim olmaya başlarlar. Böylece yıkıma doğru yol almaya da başlamışlardır.
Yargı Gününde hiç mazeretimiz olmayacak çünkü Kutsal Kitap’ın örnekleri önümüzdedir. Eğer hiç yoktan yere kayıp olmak istemiyorsanız bu tür insanlardan uzak durun ve asla onların öğretip yaptıklarını uygulamayın. Kilise her zaman bu insanlardan çekmiştir ve onları dinleyenler itaatsizlikleri nedeniyle büyük bedeller ödemişlerdir. Müjdeye aykırı bir öğretiyi kimden gelirse gelsin kabul etmeyin çünkü onlar lanetlidir. Rab’be hizmet edenlerin Rab’be göre düşünmeleri ve onun söylediklerini yapmaları gerekir. Sadece kendi kontrolsüz isteklerini tatmin etmeye çalışanlara benzemeyin.
Kötüler asla iyi sonlara sahip olmazlar ve hiç iyi şeyler kazanamazlar. Rab’den uzaklaşan herkes, Yargı Gününde Rabbimizden şeytan ve ona hizmet edenler için hazırlanan ateş gölüne gitmeleri buyruğunu alacaklar. Maalesef o gün onların arasında insanlar da olacak. Bu yüzden bu tür insanların yaptıklarına ya da iyi gösterdiklerine kulak asmayın. Bizi yalnızca Kutsal Ruh motive etmelidir. Rab tarafından ne tür bir konumda görevlendirilmiş olursak olalım fark etmez; bize verilen görevi yerine getirmeliyiz. Düşmanın ellerine düşenler, bu yolda kazandıkları zaferlerin de yıkımlarına giden basamaklar olduğunu görecekler.
İşin sırrı sonuna kadar Rab’be sadık kalmaktır. Rab’den uzaklaşıp kendi çıkarlarının peşine düşenler bu şekilde gerçek bilgelikten de uzaklaşırlar. Kutsal Kitap’ın size yapmanızı söylediği her şeyi yapın ve ayartılara kapılmayın. Onlar aldatıcıdır ve şeytanın sizi yutmasına sebep olurlar. Yüce Rab’den gelenler ise bizi mutlu ve sadık kişiler yapma yolunda güçlendirir.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares