“O’na yeni bir ezgi söyleyin,
Sevinç çığlıklarıyla sazınızı konuşturun.”
Mezmurlar 33: 3
Rab ilerleyişi ve yeni şeyleri sever. Bu yüzden ona sunduğumuz övgüler de yeni olmalıdır. Yukarıdaki mezmurda verilen üç öğüt de Babamızın ve bizim yüreğimize sevinç getirecektir. Bunlardan ilki, dualarımıza cevap aldığımız her seferinde Rab’be yeni bir ezgi söylemektir. Bu yeni ezgilerde kurtuluşla ilgili ifadeler yer alırsa iyi olur çünkü ruhumuz böylece Babamıza daha çok yaklaşır ve o da bizi daha çok bereketler.
Çoğu zaman büyük bir zaferin ardından bir yenilgi gelir. Ama eğer Rab’be bağlı kalırsak bize hiçbir şey olmaz. Eğer denenmelerimiz kötüye giderse bizzat Rab gelip bizi kurtarır ve biz de kurtuluruz.
Ekmeğin çoğaltıldığı mucizede Rabbimiz bize düzenli hareket etmeyi öğretmişti (Markos 6:30-44). Orada üç gündür İsa ile olan ve hiçbir şey yememiş insanlar da vardı. İsa insanların ellişer ve yüzer kişilik gruplara ayrılmasını söyledi. Bu biraz zaman almış olmalıdır çünkü kadınlar ve çocuklardan başka sadece beş bin tane adam vardı. Yani yirmi bin kişi vardıysa her birinde yüz kişiden iki yüz kadar grup olacaktı. Bunun için ne kadar alan gerekli olacaktı? Bunu ayarlaması ve onları beslemesi ne kadar sürecekti? Rab ekmeği ve balığı herkes planına göre düzen almadan paylaşmaya başlamamıştı.
Yukarıdaki Mezmurda verilen ikinci öğüt sazınızı konuşturmak. Bu son derece önemli çünkü Rabbimiz için yaptığımız her şeyin mükemmel bir şekilde yapılması gerekir. Kişisel hayatlarında da Rab ile ilgili konularda da dikkatsiz hareket eden insanlar ve bu yüzden Rab onları bereketlemiyor. Babamızın işlerini düzgün yapmayanlar Rab’bi hoşnut etmezler. Bu kilisedeki sunularla ilgili de geçerlidir. Birçok kişi Rab’bin işini yapmanın sevinciyle bolca verirken kimileri cimrilik yapıyor çünkü Rab’bin işiyle, müjdelemeyle ya da Babamıza gelmesi gereken günahkarlara mesajın ulaştırılmasıyla ilgilenmiyorlar.
Son olarak mezmur yazarı bize Rab’bi sevinç çığlıklarıyla övmeyi tavsiye ediyor. Mesela sporcular yarış pistine çıktıklarında önce ısınma hareketleri yaparlar ve kimse eğitimini almadan bir yarışa katılmaz. Her atlet yapacağı şeyi çok iyi bilir; bizim de böyle olmamız gerekiyor. Ruhsal ısınma egzersizleri yapmanın bazı yolları vardır. Mesela övgü ezgileri söylemek, Söz’ü okumak ve Rab’bin yüreklerimize söyledikleri üzerinde derin düşünmek bu yollardandır.
Bir defa “ısındığımız” zaman Rabbimizi sevinç çığlıklarıyla övmeye başlayabiliriz. Bu arada Rab’bin Sözü insanın yüreğinin içinde ne varsa onu söyleyeceğini belirtir (Luka 6:45). Bu yüzden ruhsal “ısınmalar” olmadan sadece sorunlarımızdan, günlük savaşlarımızdan ve yenilgilerden bahsederiz; oysa gerçekten Yüce Rab’bi övmeye hazır olmamız gerekir.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares