Elçi Pavlus Rab tarafından harika bir şekilde kullanılarak Efeslilere bu derin ve içinde birçok mesaj barındıran mektubu yazmıştı. Mektuptaki ifadelerden biri Mesih’te olduğumuzdur ve bu harika bir şeydir. Sadece Rab’bin halkına ait olmakla kalmayız, aynı zamanda Rab’bin Oğlunun da bir parçasıyız. Ondan ayrılamayız; çünkü onda mühürlendik. Sorunlarımız ve kaygılarımız, hiçbir kardeşimizi bunalıma sokacak kadar büyük ve güçlü değildir. Rab’bin Oğlunda mühürlenmiş olanlar düşmanın saldırılarının üstesinden gelmek için her türlü güce sahiptir. Onda olmak, bir insanın sahip olabileceği en büyük ayrıcalıktır.

Gerçeğin Sözü onu kullananlara tanıklık eder. Komşumuz için onlarla İsa’nın Müjdesini paylaşmaktan daha iyi yapabileceğimiz bir şey yoktur. İyi Haber gerçekten uzakta olanları, ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar Rab’be yaklaştırma gücüne sahiptir. Rab’bin egemenliğinin müjdesi herkesin şeytanın tuzaklarından kurtulmak için ihtiyacı olandır.

Ona aynı zamanda kurtuluş müjdesi de denir. Kuşağımızın yüreklerimizi Baba ile barıştıran bu mesajı açıkça ve net bir şekilde duyması gerekiyor. Bu yüzden İsa bize dünyanın her yanına gidip isteseler de istemeseler de karanlığın egemenliğinden kurtulma ve Yüce Rab’bin çocuklarının arasına taşınma fırsatı sunmamızı istemiştir (Markos 16:15).

Rab’bin sözüne, yani gücüne gerçekten inanmamız gerekiyor. Kilisemizin öğretisini duyurmamız gerekmiyor. Büyümesi için çalışmalı ve vaizler yetiştirmeliyiz. Ama tüm dünyanın inanması gereken İyi Haberde İsa Mesih’in dünyaya insanlığı kurtarmak için geldiği mesajı vardır. Dünyasal insanların istekleriyle ilgilenmemeliyiz. Görevimiz ve çağırıldığımız pozisyon budur.

İsa’nın müjdesine inananlar Kutsal Ruh tarafından mühürlenirler. Yüce Rab’bin mührü artık ona ait olduğumuzu gösterir. Son günde utandırılmayacağımızın garantisidir. Ama Rab’bin armağanlarını aramalı ve onun Ruhunda meyve vermeliyiz. Bu yüzden herkese dindar olmakla Sözü uygulamak arasındaki farkı göstermeliyiz.

Dünyanın Rab’be ait insanlara ihtiyacı var. Bizler Mesih’teyiz. En azından Rab’be saygılı olabilir, kutsal yaşayabilir, ayartılara ‘hayır’ diyebilir, kutsal Müjdeyi sözlerimiz ve davranışlarımızla duyurabiliriz. Akıllı olun!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares