Benden öğrendiğiniz, kabul ettiğiniz, işittiğiniz, bende gördüğünüz ne varsa, onu yapın. O zaman esenlik veren Tanrı sizinle olacaktır.
Filipililer 4:9
Pavlus’un söylediği bu sözler ne kadar güçlü sözler! Rab’bin, insanların ve düşmanın önünde durup Her Şeye Gücü Yeten Rab’be hizmet ettiğini öyle bir yolla ifade ediyordu ki Filipililer için örnek kul olmuştu. Ayrıca elçi Pavlus Filipi’deki kardeşlerimize Rab’bi sevmeyi ve insanlara saygı göstermeyi de öğretmişti. Filipililer Kutsal Söz’ü ve Yüce Rab’bin çocuklarının örnek kişiler olmak için hayatlarını nasıl yaşamaları gerektiğini ondan öğrendiler. Bunun yanında yüce Rab’bin Pavlus aracılığıyla konuştuğuna ve hiçbir zaman şeytanın etkisi altında konuşmadığına tanıklık ettiler; çünkü elçi her zaman Rab’bin kutsallığını arıyordu. Gerçekten izlenecek bir örnek oldu çünkü kimse onun saygınlığına zarar verecek ya da onu suçlayacak hiçbir şey bulamadı.
Başka yerlerde Pavlus, Mesih’e ait olduğu için Hristiyanların kendisini örnek alması gerektiğini söylemişti; ki Rab de her birimizden bunu bekler. Eğer birisi Yüce Rab’bin kulu olduğunu söylüyorsa ama bunu yapmıyorsa dua ile Rab’be yönelmeli ve ondan yeni bir başlangıç için bağışlanma dilemeli. Her zaman iyi tanıklıklar vermeliyiz; çünkü ister dünyasal insanlar, ister imandaki kardeşlerimiz olsun, karşımızda kimseyi istemeyiz; birisiyle çözülmemiş bir davamız varken sunduğumuz sunaklar bile Rab’bin sunağında kabul olmaz. Acaba birçok insanın isteyip hiçbir şey alamamasının nedeni bu olabilir mi? Kapıları çaldıklarında kapının açılmaması bu yüzden olabilir mi? Evet; çünkü Tanrısal gücün bizim yanımızda harekete geçip geçmemesini belirleyen şey budur!
Tutunduğumuz kurtuluş bizi kutsallaştırmalıdır; ama eşleri yerine başkalarını arzulayan insanlar ayartıya kapılmaktadır ve bu diğer kişileri terk etmezlerse kendi ağlarına kapılırlar ve sonunda Babamızla yaşayabilecekleri sonsuz yaşama elveda demek zorunda kalırlar! Sadece Mesih’e iman etmiş olanların tüm kötü arzulardan kurtulma ve Rab’bin dünyasına girene kadar, yani sonuna kadar dayanma güçleri olur (Matta 10:22; 24:13).
Hala mükemmelleştirilmediğimiz için yanlış bir hayat yaşamaya bahane bulmamalıyız. Tam tersine, Mesih doluluğundaki olgunluk düzeyine ulaşana kadar gelişmeye devam etmeliyiz (Efesliler 4:13). İçinde beslediği bir kinden ötürü komşusuyla karşılaşmaktan sakınan ya da başkalarına ait şeylere göz diken kişi Yüce Rab’bin varlığında yaşayamaz. Bu insanların kişiliklerini kirleten tüm bu özelliklerden kurtulmaları gerekir.
Kardeşler, eğer koltuk altınızda size ait olmayan bir şey saklıyorsanız, bu bir günahtır ve gerçekten Rab’bin ellerinde olmadığınızı gösterir. Uyanın! Çünkü tüm ev halkınıza, Mesih’teki kardeşlerinize ve dünyasal insanlara, bu günahlı hisleri yüreğinizde besleyerek kötü bir örnek olmuş oluyorsunuz.
Babamıza olan güvenimiz bizi diğerlerinden farklı yapar. Bu yüzden Rab’be sadık olma, kutsal olma ve Tanrısal hizmete adanma yükümlülüğümüz vardır. Rab’bin sözü şöyle der: Kim bana iman eden bu küçüklerden birini günaha düşürürse, boynuna kocaman bir değirmen taşı geçirilip denize atılması kendisi için daha iyi olur (Markos 9:42; Luka 17:2). Kim Söz’e uygun yaşamıyorsa kötü bir durumdadır ve Rab’de henüz olgunlaşmamıştır.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares