Kazanca düşkün kişi kendi evine sıkıntı verir,
Rüşvetten nefret edense rahat yaşar.
Süleyman’ın Özdeyişleri 15:27
Bizler Rab’bin benzeyişinde yaratıldık (Yaratılış 1:26). Gerçek kişiliğimiz ruhumuzdur, bedenimiz sadece ruhumuzun evidir. Eğer açgözlülüğün peşinde sürüklenirsek otomatik olarak bedenimiz kötüleşmeye başlar çünkü hırslarına yenilen kişi evinin kapılarını her türlü sıkıntıya açmış olur. Hiçbir türlü kötülüğün ruhumuzu ele geçirmesine izin vermemeliyiz; çünkü ruhumuz aracılığıyla Babamız ile iletişim kurarız, gerçek tarafından güçlendiriliriz, zaferli bir şekilde düşünmeye ve davranmaya başlarız.
Ayette geçen ‘rüşvet’ sözcüğü Kutsal Kitap’ın diğer çevirilerinde ‘hediye almak’ şeklinde de çevrilmiştir. Bu ‘hediyeler’ düşmanın Rab’bin kullarını zayıflatmak ve onlara zarar vermek için sunduğu araçlardır. Birisi almayı hak etmediği bir şeyi alırsa, düşmana hayatında kapı açmış olur. Bu Rab’bin asla geçersiz olmayacak kurallarından biridir. Mesela Hristiyan olduğu halde bir suçlunun verdiği rüşveti kabul eden ve onu serbest bırakan bir polis, şeytanın kurduğu bu tuzağa düşmüş demektir. Aynısı yapmaması gereken şeyleri yapması için kendisine verilen rüşveti kabul eden kişiler için de geçerlidir.
İnsanlar genelde herkesin bir fiyatı olduğunu söylerler. Bu Rab’bin çocukları için asla söylenmemelidir çünkü bizler ödenebilecek en büyük bedel ile satın alındık: Mesih çarmıhta bizim için canını verdi. Yüce rab insanı dürüstlük ve doğruluğun örneği olması için yarattı; bu yüzden her türlü koşulda buna uygun davranmamız gerekiyor. Bir Hristiyan zina ettiğinde kendi mezarını kazar. Bu kişiyi sonsuza dek lekeleyen bir günahtır; çünkü bunu yapanlar fuhuş ile tek beden olurlar ve bu utanç hiç temizlenmez.
Birçok insana ulaştırabileceğimiz en iyi mesaj şudur: “Açgözlülüğe hayır deyin! Rüşvete ve her türlü günaha hayır deyin!” Yasak şeylere “evet” diyenler Rab’bin onları terk ettiğini ima etmiş olurlar. Bu olduğunda hayatlarının en üzücü günüdür çünkü bir daha asla Rab ile paydaşlık kuramazlar. İnsanlar Rab’bin varlığından uzaklaştıklarında şeytan onları sonsuza dek kirletecek planlarla hayatlarına yaklaşır.
Yüreğinizi yoklayın ve ‘açgözlülük’ hayatınızın bir parçası mı diye kontrol edin. Dua ile Rab’be yönelin ve gerekliyse Rab’den sizi yoklamasını isteyin. Kariyerinizi, eşinizi ve hatta katıldığınız kiliseyi seçme sebeplerinizi gözden geçirin. Çünkü bir kiliseye binanın güzelliğinden, pastörün hitabetinden, ya da hayat standartları sizinkine benzer üyeleri olmasından dolayı katılmak doğru değildir. Her kararınızdan önce Rab’be danışın ve onu dinleyin!
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares