Ferisilerin eğitim aldığı okul aslında hiç kapanmamıştır; tam tersine yüzyıllardır insanlar bu okuldan öğreniyor ve sahte azizler olarak mezun oluyorlar. Kutsal Kitap’ın yazıldığı dönemlerde Yazıcılar denilen görevliler Rab’bin Sözünü yazılı olarak çoğalttıkları için onu yorumlama yetkilerinin de olduğunu düşünüyorlardı. Bu bilginler İsa’nın hizmetini kabul etmemişlerdi ve onu bir tür suçtan dolayı mahkum edecek şeyler arıyorlardı. Vergi görevlileriyle ve günahkar balıkçılarla yemek yediğini gördüklerinde öğrencilerine Mesih’in neden böyle yaptığını sordular.

Bugünkü modern Ferisiler de devamlı bilginin peşindeler. Bu eğer yollarını gerçekten Rab’be adamayı amaçlayan bir uğraşsa elbette çok iyi bir alışkanlıktır. Ama Ferisilerin amacı Kutsal Ruh’un işlerini hor görmek, Rab’bin işini yapılması gerektiği gibi yapanları suçlayacak bir şeyler bulmaktı. Amaçları Rab’bin işine zarar vermekti. Kardeşler, bu insanlar sizdeki umudun sebebini bile sorabilirler (1. Petrus 3:15).

Bilgeliği sayesinde İsa, tüm öğrencilerine yolda kimseyle selamlaşmamaları gerektiğini söylemişti (Luka 10:4). Zamanlarının çoğunu başka insanların kiliselerinde harcayanlar, Hristiyan kardeşliği adına birlikte sofraya oturanlar Rab’bin sofrasından uzaktadırlar. Rab’bin kulları birbirlerini memnun etme değil, Rab’bin işini yapma çağrısı aldıklarını hatırlamalıdır. Bizi hizmetkarları yapan Rab’be sadık olmalı, başkalarının işimize engel olmaktan bizi alıkoymasına izin vermemeliyiz.

Ödüller ve sertifikalar biriktirmek için harcadığımız zaman dua, derin düşünce ve göksel gücü aramak için kullanılmalıdır. Rab’bin ayaklarının dibinde yaşayanlar gerekli olan şeyleri öğrenmelidir. Diğer yandan devamlı sosyal etkinliklerle meşgul olanlar çok şey kaçırırlar çünkü Rab’bin sözü hakkında pek az şey konuşmaktadırlar. İnsanlara tapılan, anlaşmalar yapılan ve şeytanı yücelten etkinliklere katılmak iğrençtir. Katıldığımız toplantılar her zaman Baba’nın yüceliği için olmalıdır!

Karanlığın gücünün altında tutsak olan birçok insan var ve Yüce Rab’bin hizmetkarları kendilerini lütuf tahtı önünde, Her Şeye Gücü Yeten ile paydaşlık içinde adamazlarsa bu insanlar kurtulamayacaklar. Ayrıca bugünkü liderler masalarını bırakıp Rab’bin önüne gelmiyorlar; bu yüzden kayıp insanlara ulaşılamıyor. Eğer çalışmak yerine tembellik eder ve uyuklarsak, yoksulluk bir haydut gibi gelir ve bizim silahlı adamlara ihtiyacımız vardır (Süleyman’ın Özdeyişleri 6:10-11; 24:33-34). Hayatınızda aradığınız şey gerçekten bu mu?

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares