Rab’bin kendisinden nasıl bahsettiğini iyi anlamak önemlidir. Bu ayette Yüce Rab için iki sıfat kullanılıyor. Bunlardan ilki ‘Her Şeye Egemen Tanrı’; yani Rab göksel orduların kumandanıdır. Bu ordulardan hiçbiri Rab’bn yönlendirişi ve kararı olmadan bir şey yapamaz. Bu nedenle hiçbir durumda yenilgiye uğramazlar. İsrail’in Tanrısı ise İbrahim’e ve onun soyuna verilen vaatleri gerçekleştiren Tanrı’yı ifade eder. Bu soya biyolojik olarak Yahudiler ve mirasçı olarak bizler dahiliz (Yaratılış 28:14).

Sonuç getiren, cevap bulan ve başarıya ulaşan dua, Rab’be kim olduğunu ifade ederek edilen duadır. Bu yüzden Rab’be göksel orduların kumandanı olarak dua ettiğinizde bu Tanrısal gücü hayatınızda harekete geçirirsiniz. Yüce Rab’be İsrail’in Tanrısı olarak hitap ettiğimizde ise ona İbrahim babanın vaatlerini gerçekleştiren Rab olarak seslenmiş oluruz. İbrahim biyolojik olarak Yahudilerin ve ruhsal olarak bizim babamızdır.

Kilise müjdenin henüz parlamadığı uluslarda Rab’bin insanları ziyaret etmesi için pek dua etmiyor. Ama dualarımıza ihtiyacı olan yerlerde birçok insan yaşıyor; İsa’nın ölümü ve yeniden dirilişi aracılığıyla neler gerçekleştiğinden habersiz olarak birçok insan yaşıyor ve ölüyor. Maalesef böyle yerlerde koyu bir karanlık hakim ve kimi coğrafyalarda insanlar dinlerini değiştirmenin bedelini canlarıyla ödüyorlar. 

Hainlerin, güvenilmezlerin, sadakatsizlerin ve inançsızların yolu yıkıma götürür (Süleyman’ın Özdeyişleri 13:15). Mezmur yazarı Rab’den bu insanlara Tanrısal merhametini göstermemesini bile istemişti. Ama biz Yeni Antlaşma döneminde yaşıyoruz ve Rab kimseyi yok etmiyor, yalnızca kurtarıyor. Çarmıhtan sonraki dönemde yaşadığımız için Yeni Antlaşma bugün Rab’be, Rab ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in Babası diyoruz. Bu yüzden kayıp insanları Müjdenin bakış açısına göre değerlendirmeliyiz. Çünkü onlar İsa’nın getirdiği büyük kurtuluşa dahil edildiler. Tövbe edip Yüce Rab’be dönmeyi istediklerinde kurtulacaklar. Ama diğer türlü Rab onlara merhamet edemez. Eğer günahlarında ısrar ederlerse kaderleri korkunç olur.

Kardeşler, hayatlarımız için yapabileceğimiz en iyi şey Rab’bin hizmetkarları olmaktır çünkü Yüce Rab o zaman planlarını hayatımızda gerçekleştirebilir. Hizmetimizde, işimizde ve hayatımızın diğer alanlarında Rab’bin isteği olur. Bilge olan kişi Rab’be hizmet etmeye gönüllü olmalıdır. Geçmişte günaha tutsaktık; düşmanın elinin altında inliyorduk. Ama şimdi günahtan özgürüz ve kendimizi Yüce Rab’be teslim etmeliyiz (Romalılar 6:22-23). En büyük amacımız kutsallığı ve diğer Tanrısal özellikleri almak olmalıdır!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares