Günün Mesajı

22/10/2017 - RAB’BİN ADI HEP ANILMALIDIR

Gece adını anarım, ya RAB,
Yasana uyarım.

Mezmurlar 119:55

Hayatlarımızda bazen Rab’den bir cevap duyamadığımız, dualarımıza yanıt alamadığımız ve her şeyin zorlaştığı zamanlar olur. Rab’bin sözünde böyle zamanlara ‘geceyi vakti’ denir. Gece vaktinde yapılacak en iyi şey Rab’bin adını anmak ve onun yasasına uymaktır.

 

Gökte ve yerde en yüksek yetki İsa’nın adındadır; onun önünde herkes diz çöker (Romalılar 14:11; Filipililer 2:9-11). İmanla kullanıldığında hiçbir güç Kurtarıcı’nın adına karşı koyamaz. İsa’nın adıyla onun Tanrısal huzuruna girer, ihtiyaçlarımızı ona anlatırız. İsa’nın adı teselli verir, sığınağımızdır ve karanlığın saldırılarından sakınmak isteyen herkes onu kullanabilir.

 

Şeytan ‘gece vaktinde’ çalışır çünkü böyle zamanlarda yapmaya çalıştığı şeyleri açığa vuracak ışık yoktur. Karanlığın güçlerinin işkencesine maruz kalan kişi kendini yoklamalı ve ışığın hayatında parlamasına neyin engel olduğunu görmelidir. Eğer bunun sebebini göremiyorsanız dua edin ve Rab size gösterecektir. Hak edilmemiş lanet tutmaz (Süleyman’ın Özdeyişleri 26:2) ve tilkiler inlerinde saklanırlar (Matta 8:20; Luka 9:58).

 

Rab’bin adını anmak her zaman bizim için iyidir. Geçmişteki kardeşlerimizin bu ismi nasıl kullandıklarını öğrenmek, bu isimle düşmanın güçlerini nasıl yendiklerini hatırlamak bize güven verir, moral verir ve düşmanla savaşıp yenmemiz için bizi güçlendirir. İsa’nın adının bize ne ifade ettiği, bu isimde nasıl bir güce sahip olduğumuz ve bu güçle neler başarabileceğimiz üzerinde derin düşündüğümüzde, yüreklerimizde bir ateş yanmaya başlar; güçlü ve heyecanlı hissederiz. İmanda canlandığımızda ise savaşlarımızı cesaretle verebilir, hepsini kazanabiliriz.

 

Mezmur yazarı Rab’bin adını andığını söyledikten sonra Rab’bin yasasına uyduğunu da ekliyor. Çünkü Rab’bin buyurduğu yasaya göre hareket etmezsek iman dünyasında hiçbir şey işe yaramaz. Yüce Rab sadece sözü aracılığıyla çalışır. Eğer söz bir şeyi yapmamızı yasaklıyorsa onu göz ardı ederek asla başarılı olamayız. Bu yüzden sadece Söz’de Rab’bin isteği olduğu açıklanan şeyleri yapmalıyız. Göksel ilkelere uymamak yanlıştır çünkü Rab sözünün hor görüldüğü hiçbir hayatta çalışamaz.


Kral Davut şöyle bir deneyim yaşamıştı: Günahlarını itiraf etmediği için bütün gün öyle inlemişti ki kemiklerinin eridiğini hissetmişti (Mezmurlar 32:3). Eğer bir yanlış yaparsak ona devam etmemeli, yanlışımızı saklamamalıyız. Kime kötülük ettiysek onu bulmalı ve dürüstçe konuşmalıyız. Bunu tüm yüreğiyle yapanlar ödeyecekleri bedeli umursamazlar çünkü Rab ile ilişkimizi düzeltmek kadar önemlisi yoktur. Eğer yanlış yaptığımız insanlardan özür dilemezsek Baba’nın adını anmak da işe yaramaz. Rab’bin yasasına uymalıyız!

 

İsa’nın sevgisiyle,

 

Doktor Soares