Musa sırların Rab’be ait olduğunu söylemişti (Yasa’nın Tekrarı 29:29). Yani ruhsal dünyanın sırları hiçbir zaman insanlara tam olarak açıklanmayacak. Kutsal Kitapta yazılanlar bizim anlayabildiklerimizdir. Bunun ötesindekiler Rab’de saklıdır.

Rab’bin mükemmel dünyasını ancak Yargı Günü’nden sonra bilebileceğiz. Ama bugün sizi uyarmak istediğim konu şu: yeniden doğmayan hiç kimse Rab’bin göksel egemenliğini göremeyecek; daha da kötüsü ise her türlü acının olduğu sonsuz karanlıkta kaybolacak. Dünyaya gelince; Rab yeryüzünü insanlara vermiştir. Evren tüm yasalarıyla, zenginlikleri, güç kaynaklarıyla birlikte insana verildi ve insandan onu keşfetmesi beklendi. Yeniden doğmuş olanlar, yani isyankar değil, Rab’bin çocuğu olanlar bu kaynakları kullanabilir ve kullanmalıdır. Biz Hristiyanların Kutsal Metinlerde bize ait olduğu belirtilmiş her şeyi Rab’bin adında sahiplenmemiz gerekir.

Rab’bin Sözü yolumuz için ışık, adımlarımız için fenerdir (Mezmurlar 119:105). Rab bize ait olanları bize açıklar. Onun ışığı olmadan insan uçurumlarla dolu bir vadide karanlığın içinde yürüyor gibidir. Bu yüzden Kutsal Kitabın öğrettiklerini dinlemekle ya da öğrenmekle ilgilenmeyenler başarılı olamazlar. Çünkü sorunlarını çözemezler ve Rab’bin hayatları için olan isteğini gerçekleştiremezler.

Size ait olanı almamazlık yapmayın. Yeryüzünde Rab’bin size vermek istediği her şey sizindir. Rab’bin bu dünyada sizden sakındığı bir şey yoktur. Tam tersine Rab bize her şeyi verdi. Bu hükme dayanarak Mesih’teki yerinizi alabilir, imanla ihtiyacınız olan şeyleri Rab’den isteyebilirsiniz. Baba’nın hayatınız için olan isteğini bilmeniz son derece önemlidir. Kendi kişisel deneyimimi örnek verebilirim çünkü ben bu şekilde Söz’e hizmet etmem gerektiğini anlamıştım. Bundan sonra zenginlikler ya da zamanımı alacak fakat bana hizmetimde yardımcı olmayacak şeyleri istememem gerekiyor.

Gerçek şu ki Yüce Rab size verdiği şeyleri aldığınızda bundan mutlu olur. Rab size bir şeyin size ait olduğunu açıkladığında bunu kulak ardı etmeyin. Dinsel gelenekler bereketlerimizi almak için beklememiz gerektiğini öğrettiler. Ama Rab size bir şey yapacağına dair söz verdiğinde, bunun için beklemeniz gerekmez. O andan itibaren o bereket artık sizindir. Size ait olanı almamanız Rab’be inanmadığınızı gösterir.

Devamlı Rab’bin yardımını dileyenler fakat Rab’be inanmayanlar onu yalancı çıkarırlar (1. Yuhanna 5:10). Ben de bir defa böyle yapmıştım ama imanla dua ettiğimde bu durum sona ermişti. O anda şeytana ellerini benim ve bana ait olanların üzerinden çekmesini buyurdum. Siz de bunu yapın ve göksel bereketlerinizi alın!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares