Yukarıdaki ifade Rab’bin bir hükmüdür; bu yüzden bunun aksi mümkün değildir. Rab’bin hükmünü hayatları için kabul edenler bu bereketleri tadarlar. Ama bunu yapmayanlar kendilerini göksel armağanlardan mahrum bırakırlar.

Rab burada bizi ne konularda bereketleyeceğini söylemiyor. Genel bir hüküm veriyor ve bize kendi isteklerimizi ona bildirme özgürlüğü tanıyor. Rab’bin Sözünden bereketlerin kapsamını öğrenenler için sınır yoktur. Kardeşler, o zaman hizmetiniz ya da işiniz ne olursa olsun, Rab’be yakarın ve Rab size göksel ödülünüzü verecektir. Bu Yüce Rab’bin oğlu İsa’ya inanan çocuklarına verdiği bir ayrıcalıktır.

Bereketlerimizi alıp almayacağımızla ilgili belirsizliğin olmaması harika bir şeydir; bu sayede bizim için sunulan bereketleri keşfettiğimizde onları hayatımıza alabiliriz. Kutsal Ruh bize bu ayet aracılığıyla bunu söylemektedir.

Şimdi bu konuyu başka bir bakış açısından, sorumluluk açısından düşünelim. Eğer Yüce Rab bize bir şey yapmamızı söylüyorsa, ona itaatsizlik edemeyiz çünkü Rab’bin bize buyurduklarını yapmazsak bundan sorumlu tutuluruz. Eğer Rab’bin ruhunun tapınağı olan vücudumuza iyi bakmazsak ihmalkarlığımızdan dolayı sorumlu oluruz. Aynısı kurtuluşumuz ve hem bizim, hem de ailemizin tanıklığı için geçerlidir. Hayatımızdaki maddi kaynakların ya da başka bereketlerin eksikliği Rab’bin Kutsal Sözüne olan güven eksikliğini gösterir.

Bu hükmün etkin olması için gereken koşul, diğer göksel bereketleri almak için gerekenlerle aynıdır. Rab’bin bize verdiği vaatlerini gerçekleştirmesi için hiçbir şey yapmamız gerekmiyor. Sadece bize verilen hakları İsa’nın adında imanla kullanmamız gerekiyor.

Yaşantımız başarılı ya da başarısız olduğumuzu gösterir. Rab Tanrı tüm çocuklarının bereketlenmesini ister. Bu yüzden Rab’bin başarılı olmanızı “istediğini” söylemek az kalır; Rab size başarılı olmanızı buyuruyor. Eğer hayatınızı bunu dikkate alarak yaşamadıysanız şimdi Rab’den sizi bağışlamasını isteyin ve bundan sonra Mesih’teki yerinizi alıp başarılı birisi olun.

Rab’bin bize bildirdiği hükümleriyle ilgili neler yaptığımız konusunda bir gün sorumlu tutulacağız. Kim bu konuda hiçbir şey yapmamış ya da ihmalkar davranmışsa hiç mazereti olmayacaktır. Rab’bin buyruğuna uyulması gerekir. Rab’bin isteğine göre yaşamamız gerekiyor. Bu yüzden kardeşler; gözlerinizi açsanız iyi edersiniz. Dinlerin bu konuyla ilgili söyledikleri bambaşka olabilir. Ama unutmayın ki Yargı Gününde kimse yerinize geçmeyecektir. Başarılı olmak da yenik yaşamaktan iyidir.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares