Kimsenin ağzından çıkanlar tesadüfen çıkmaz. İsa Mesih’e göre insan yüreğinden taşanları konuşur (Luka 6:45). İnsanları ağızlarından çıkan sözlerden tanımak mümkündür. Her zaman yakınanlar, kendi hataları için başkalarını suçlayanlar, başkalarının özel konularıyla ilgilenenler, yüreklerinde ne olduğunu açığa vurmaktadırlar. Olumlu düşünen insanlar her zaman neşeli olurlar, sorunlarının kendilerini yıkmasına izin vermezler ve kendilerini kıskananların saldırılarını umursamazlar. Böyle insanlar her gittikleri yerde arkadaş kazanırlar; çünkü herkes arkadaş canlısı ve mutlu insanlarla birlikte olmak ister öyle değil mi?

Bugün bizim problemimiz şeytan değil çünkü İsa onu yendi; bugün bizim problemimiz ağzımızdır. Ağzımızdan çıkanların hayatlarımızı iyileştirme ya da kötüleştirme gücü vardır (Süleyman’ın Özdeyişleri 18:21). Eğer yüreğimizi Rab’bin sözüyle beslersek sağlıklı bir ağzımız olur. Eğer onu kin, nefret, sitem ve başka günahlı hislerle beslersek ağzımızdan da olumsuz, faydasız ve etrafımızdakileri incitebilecek sözler çıkar. Ağzımızdan çıkanlar kim olduğumuzu gösterirler. Bu yüzden ağzımız sadece bizi ve başkalarını bereketlemek için kullanılmalıdır. Onu iyi işler için kullandığımızda sonunda iyi ürünler elde eder, bize çok faydalı olacak sonuçlar görürüz. Diğer yandan eğer düşmanla ortaklık edersek onun meyvesinin acı olacağından emin olabilirsiniz (Yakup 3:7-12).

Mezmur yazarı nasıl bereketli bir ağzımız olabileceğiyle ilgili bize bir ipucu veriyor. O kendi ağzını ezgiler söyleyerek ve merhamet dileyerek Rab’bin bir enstrümanı olarak kullanıyor. Ağzımızı Rab’bi övmeye adamamız iyidir; böylece onu sadece iyi şeyler söylemesi için eğitiriz. Bize öğrettikleri, bizim ve başkaları yararına yaptıkları için Mesih’i övmeliyiz. Böyle yaparak Rab’bi hoşnut eder, yüreklerimizi iyileştiririz. Her zaman Rab’be teşekkür etmemiz için bir sebep vardır ama olur da bir an onu yüceltmek için kendi hayatımızda bir sebep bulamazsak, o zaman başka birisi için yaptığı işten dolayı onu yüceltebiliriz.

Eğer bilge olmak istiyorsak ağzımızı sadece faydalı şeyler için kullanırız. Ağzını yıkıcı şeyler için kullanan akılsızdır. Bu öğrenmesi çok basit, uygulaması ise daha basit bir derstir. Kutsal Ruh’un öğrettiklerine doğru tepkileri verirsek kazanırız. Ağzımızdan çıkanlar doğrudan zaferimizi bize getirebilir.

Ağzınızı size verdiği vaatleri gerçekleştiren Rab’bin sadakatini anlatmak için kullanın (Luka 1:37). Ona gerçekten tapınanlar sadık tanıklar olarak kabul edilecekler. Diğer yandan onun sözünü hayatlarında uygulamayanlar, Sözün doğru olduğunu iddia etseler de yalan söylerler. Rab’bin vaatlerine inanıp onları yaşamak, Rab’bi kuşaklar boyunca övmek için gereklidir.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares