Rab halkını etkileyen büyük küçük her şey ile ilgilenir. Sadece yüreklerimize konuşmakla kalmaz, aynı zamanda kilisenin melekleri gibi olan pastörlere bizimle paylaşmaları için mesajlar ulaştırır. Bu yüzden Rab’bin kilisesine ve pastörlerine gönderdiği mesajları ciddiye almalı ve uygulamalıyız. Rab’bin sözü bizim için buyruktur ve onu dinlemeyi ihmal edemez, ya da sadece bir kısmını kabul edemeyiz. Tam tersine, Rab’bin sözü üzerinde çalışmalı, derin düşünmeli, bize bu mesajlar aracılığıyla anlatmak istediklerini anlamak için dua etmeliyiz. Hiç şüphe yok ki Yüce Rab’bin yönlendirişini anlamakta büyük bereketler vardır.

Rab’bin gönderdiği mesajlar bize anlatmak istediklerini ulaştırır. İnsanın sözcükleri sadece iletişim kurmaya yarar ama Rab’be ait olanların sözcükleri bundan fazlasıdır; ruh ve yaşamdır. Rab’bin bize söylediklerine kulak verdiğimizde ve onların üzerinde derin düşündüğümüzde ruhumuz aydınlanır, yüreğimizde iman duyarız (Romalılar 10:17). İhtiyacımız olan işte budur. Rab’bin Sözünün söylediklerinde hayattaki savaşlarımızda ihtiyaç duyduğumuz gücü buluruz. Sözün içindeki öğretileri hayatımızda uygularsak bu güçle her zaman zafer kazanırız.

Rab kutsal olduğunu söyledi ve bu apaçık bir gerçektir. Rab asla bize doğru olmayan bir şey buyurmaz. Onun tüm yolları mükemmeldir, temizdir, paktır ve onda kötülüğün hiçbir izi bulunmaz. Düşman asla Rab’bi yalan çıkaracak bir şey yapamaz, asla Rab’bi utandıramaz. Ama aynı anda iki efendiye birden hizmet edebileceklerini sananlar çok yanılır (Luka 16:13). Yüce Rab elleri lanetlenmiş, dudakları kirli, yürekleri günahlı olanlarla birlikte yaşayamaz. Babamız sadece temiz olanlarla paydaşlıkta bulunabilir (Yeşaya 59:1-2). Aynı zamanda insanı aklayan ve kutsallaştıran da odur (Mezmurlar 103:8-14).

Babamız doğrudur. Asla yalan söylememiştir, şeytanın her zaman kullandığı hileleri hiçbir zaman kullanmamıştır. Rab’bin işleri sadıktır, doğrudur ve adildir (Mezmurlar 145:17). Rab hiçbir şeyi yarım bırakmaz; onun tüm işleri tamdır. Rab kurtuluşumuzun planını yaparken bunun tüm maliyetini hesapladı, tamamlayacağını bildi ve tüm gerekli kaynakları kullanarak amacına ulaştı. Rab’be hizmet edenler de Rab gibi yapmalıdır.

Davut Rab’bin yüreğine uygun gördüğü bir adamdı (Elçilerin İşleri 13:22). Rab’bin kendi yerinde olsa ne yapacağını bilirdi ve bu ilkelere göre yaşardı. Yüce Rab Davut’un anahtarlarının kendisinde olduğunu söylemiştir. Bunun anlamı şudur: Davut Rab’be nasıl hizmet etti ve ondan sayısız bereket aldıysa, bugün de Rab insanların hayatlarında bunların aynılarını yapabilir. Davut’un Rab’be yönelik tutum ve tepkileri üzerinde çalışmak faydalı olur; böylece biz de Rab’bi onun gibi hoşnut edebiliriz.

Davut’un anahtarını biz de elimize aldığımızda Rab önümüzde kapılar açar ve onları kimse kapatamaz. Göklerin kapılarını bize açtığı günden beri kimse bu kapıları bize kapatamamıştır. Rab anlayışımızı bir konuda açtığı zaman kimse o anlayışı bizden geri alamaz. Rab’be şükürler olsun ki İsa lütuf kapısını bize açtı ve kimse onu kapatamayacak. İsteyen herkes bu kapıdan girebilir.

Rab nasıl bazı kapıları açabiliyorsa aynı zamanda başka kapıları da kapatabilir ve kimse onları yeniden açamaz. Bu yüzden eğer Oğul sizi özgür bıraktıysa o zaman gerçekten özgür olursunuz (Yuhanna 8:36). Size bağımlılıklar, günahlar ve diğer kötü işlerle baskı uygulayan karanlık güçlerin kapıları hayatınızda artık kapatılmıştır.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares