“Rab’bin zamanlaması” ifadesini sık sık duyarız ama çoğu zaman onu hiçbir şey yapmadan beklemeye mazeret olarak kullanırız, çünkü dualarımıza henüz cevap alamamışızdır. Oysa doğru zaman şu andır! Rab’bin isteğine uygun hareket etmeyerek yaşadığımız başarısızlıkları haklı çıkarmak için mazeretler kullanmak doğru değildir. Çünkü bu iman duasını doğru olarak etmediğimiz için olur. Rab’bin sözünde bir şeyin farkına varmak, onun için harekete geçmek ve bereketimizi almak gerektiği anlamına gelir (Luka 4:21). İsa Kefarnahum’daki sinagogda Yeşaya 61’i okurken böyle demişti.

Kutsal Babamızın yapmaktan hoşnut olduğu şeyleri belli zamanlarda yaptığını açıkça görebiliyoruz. Ancak Kutsal Metinler aracılığıyla bize ne yapmak istediğini gösterdiğinde bize ait olanı görmemizi ister. Bu yüzden o bereketi nasıl ve ne zaman alacağımıza karar vermek bize kalır. Söz’de bize çeşitli dersler öğreten birçok hikaye buluyoruz. Mesela İsrailliler Firavun’un arkalarından geldiğini gördüklerinde korkuyla dolmuş, endişeyle yakarmaya başlamışlardı. Musa onlara moral vermek istedi ve dua etmeye başladı; ama Yüce Rab onu bunun için azarladı. Çünkü işin aslı şöyleydi ki; Musa’nın o sırada yapması gereken Rab’be yakarmak değil, insanları ilerletmekti (Mısır’dan Çıkış 14:9-15). Söz bize açıklandığı zaman İsa’nın ayaklarında yalvarmayı bırakıp duyduğumuzu derhal hayatımıza geçirmeliyiz.

Rab Kutsal Metinler aracılığıyla aldığımız ışığın üzerimizde parlamasını istiyor. Kutsal Kitabın aydınlatışının daha öncekilerden çok farklı olduğu bir çağ yaşıyoruz. Bugün biz İsa’yı onun yanında yıllarca yürüyen insanlardan daha çok tanıyoruz. Kayıp insanları Rab’bin Egemenliği’ne getirmek için bugün elçilerin yaşadığı dönemden çok daha fazla şansımız var. Ama hala bu fırsatları iyi değerlendirmeyi bilmiyoruz. Sokaklara çıkıp Rab’bin sevgisini herkese anlatmamız gerekiyor. Rab büyük gücüyle o insanların hayatında etkin olacak ve kesinlikle bereketli işler yapacaktır.

Kollarını bağlayıp Kutsal Baba’nın kendilerine ağızlarını kapatmalarını, bir ya da iki yıl boyunca hiçbir şey yapmamalarını buyurduğunu söyleyen insanlar var. Söylediklerine göre Rab onlara böyle buyuruyormuş. Ama aslında bu insanların ruhsal kurtuluşa ihtiyaçları var. Hizmetimizi ve hayatlarımızı ona ne kadar sunarsak Rab de bizi o kadar kullanabilir. Mesih’in eli kısa değildir, kulakları da ağır işitmez (Yeşaya 59:1). İnsanlara Rab’den cevap almak için ona yakarmayı öğretelim.

Size şimdiye kadar öğretilenleri boşverin. Gidin ve Rab’bin size verdiği görevleri yerine getirin. Dünya Rab’bin çocuklarının kendilerini göstermelerini bekliyor (Romalılar 8:19). Göklerden gönderilen bir güç var ve bu güç hayatlarımızda harekete geçmeye hazır. Size şifa, kurtuluş, zenginlik vermeyi ve size vaat edilen şeyleri hayatınızda gerçekleştirmeyi bekliyor.

İnanmaya cesaret edin! Geçmişte Rab’be gerçekten hizmet etmiş insanlar gibi cesur olun. Rab Pavlus’u ya da Kutsal Kitabın yazıldığı zamanlarda yaşayan diğer kardeşleri kullandığı gibi sizi de kullanacak. Gidin ve fark yaratın!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares