Eğer gerçeğe tanıklık edersek yenilenerek hayatı sonuna kadar yaşayabiliriz ve bunu sadece Rab sağlayabilir. Ama eğer göksel buyrukları terk edersek hayatımız yıkıma gider.

Kutsal Kitaptaki olayların geçtiği zamanlarda İsrailliler Rab’den uzaklaştıkları için karanlık günler yaşamışlardı. Aynısı bugün de birçok Hristiyan’ın başına gelmektedir. Belli bir kilisenin üyesi olmanın, ondalıklar ve sunular vermenin yeterli olduğunu, her şeyin yolunda ve mükemmel bir şekilde gideceğini düşünenler vardır. Ama gerçekte Rab’bin evinde yaptıkları ne olursa olsun eğer Rab’bin buyruklarını tutmazlarsa Rab’bin sevgisini alamayacaklarıdır (Yuhanna 14:21). Günahlarını itiraf etmeyenler ve onları işlemeye devam edenler kesinlikle Rab’den merhamet alamazlar (Süleyman’ın Özdeyişleri 28:13).

Baba’nın yüreklerini sertleştirmiş insanlarla konuşmayı bırakacağı ve onlara sırtını döneceği gün çok üzücü olacaktır. Kutsal Kitap Rab’bin Ruhunun insanda sonsuza kadar kalmayacağını söylemiştir. Başta Rab insanları uyarır ve vicdanlarını ağırlaştırarak yanlışlarını anlamalarını bekler. Ama eğer Rab’bin yönlendirişine kulak vermezlerse Rab onlarla bir yerde konuşmayı bırakır.

Birçok insan hala zavallı ve günahlı bir hayat yaşamaya devam ediyor ve bununla ilgili hiç rahatsız olmuyor gibi görünüyorlar. Bazıları yaptıkları şeylerin toplum tarafından “tabu” olarak görüldüğünü ama kendilerinin sadece hayattan keyif de alarak Rab’be hizmet ettiklerini söylüyorlar.

Geçmişte Rab’bin halkının Rab’den hiçbir işaret alamadığı bir zaman olmuştu. Rab’bin etkinliği kesilmiş gibi göründüğü için peygamberler peygamberlikte bulunamıyor, Yüce Rab kendisini görümler aracılığıyla gösteremiyordu. İsrail düşmanın ellerine teslim edilmiş, tüm halk umudunu yitirmişti. Bu günlerin ne zaman biteceğini kimse bilmiyordu.

İsraillerin dindarlıklarıyla övünmeleri ve aynı zamanda Rab’bin gücünü deneyim edememeleri gibi bugün de birçok kişi aynı durumu yaşamaktadır. Eğer onlardan biriyseniz hemen şimdi Yüce Rab’bi aramaya karar verirseniz bu durumun değişeceğini bilin. İlk olarak gayretle dua etmeniz, oruç tutmanız, Kutsal Kitabı okumak için zaman ayırmanız, tüm günahlarınızı Rab’be itiraf edip yanlış yaptığınız insanlardan özür dilemeniz gerekecektir. Sessiz kalırsanız Rab sizin için hiçbir şey yapamaz çünkü Söz sadece günahlar itiraf edildiğinde ve terk edildiğinde Rab’bin onları bağışlayabileceğini söyler (Mezmurlar 32:3-5).

Karşılığında ne bedel ödememiz gerekirse gereksin hayatımız gerçeğin yaşayan bir tanıklığı olmalıdır. Eğer günah işleyecek kadar cesur olmuşsak onu itiraf edecek kadar da cesur olmalıyız. Bunu yapana kadar şeytanın sizi içine kıstırdığı tuzağı kırılmayacaktır.

İsa’nın size verebileceği mutlu yaşam sihirli bir şey değildir; sadece Rab’bin Sözünü gerçekten uygulayanlara verilir. Bunu yaparak günah tuzaklarından kurtulabiliriz ve böylece Babamızın isteğini yerine getirebiliriz. Bu da hayatı sonuna kadar yaşayabilmemizi sağlar!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares