Kötü kişi fesat yüklü dudakları dinler,
Yalancı da yıkıcı dile kulak verir.
Süleyman’ın Özdeyişleri 17.4
İki tür iş vardır: iyi işler Rab’bin Sözüne göre yapılanlar, kötü işler ise Rab’bin Sözüne uygun olmayan işlerdir. Onlar şeytanın yıkıcı dili tarafından tasarlanmış işlerdir. Sadık olun ve Rab’bin sesini dinlediğinizden emin olun.
İnsan yaptığı her şeyde iyi ya da kötü meyve verebilir. Rab’bin Kutsal Metinlerdeki öğretilerini izlediğimizde iyi bir iş yapmış oluruz. Ama bazen iyi niyetlerle olsa bile Rab’bin işini yapmayı bırakıp kötü şeyler yaparız. Mesela bir tavsiye eğer Rab’bin Sözüne uygun değilse bir insanı yıkıma götürebilir. Çünkü Kutsal Kitap temeli olmayan bir tavsiye aldığı için bu kişi müjdenin mesajını duyduğunda ona iman etmeyebilir.
Sözlerimizle ya da davranışlarımızla yaptığımız her şeyin Rab için yapılmış gibi olması gerekir. Her zaman kötü işler yapanları tanımak kolaydır çünkü onlar her zaman yıkıcı dile kulak verirler. Birçok kişi insanlığın sorunlarının çözümünü ruhsallık dışı eğitimde, maddi zenginlikte ya da insan hukukunda gördüğü için Rab’bin işine karşı gelmektedir. Bunlar iyi şeyler olsalar bile insanın aradığı çözümü sunamazlar. Fesat yüklü dudaklar Yaratıcıyı yalancı çıkarmaya çalışan, insanları ölümün son aşama olduğuna ve Göksel Baba’ya ihtiyaç duymadıklarına inandırmaya uğraşan ağızlardır.
Bir insan ya yalan söyler ya gerçeği söyler. Bu Rab’bin sözüne ne kadar uyduğuyla ilgili bir şeydir. Kutsal Metinlere kulak verenler ruhsal dünyada Rab’bin gerçek hizmetkarları olarak tanınırlar. Rab’bin Sözünü reddedenler ise yalancıdırlar. Bunu yapanlar ikinci ölümü tadarlar ve ikinci ölüm Rab’den kalıcı olarak kopmaktır (Vahiy 21:8).
Kayıp insanlar fesat yüklü dudakları dinlerler; onları bu şekilde tanıyabilirsiniz. Müjdenin söylediklerini umursamazlar ve bu yüzden Gerçekten kopuk yaşarlar. Tek dikkatlerini çeken şey her geçen gün nasıl daha fazla para kazanabilecekleriyle ilgili yollardır. Yalancılar kimseye iyi bir şey vermezler ama onları en iyi kiliselerde bile bulabilirsiniz. Rab’bin söylediklerine kulak veriyor gibi yaparlar ama aslında öyle yapmazlar.
Hristiyanlar olarak bizim görevimiz Rab’bin kahinin, yani Sözünü dikkatle dinlemektir. Ayrıca bir hizmetkarın sadece Rab’binden duyduğu sözleri dillendirmesi gerekir. Yani İsa’yı hayatlarında kurtarıcı olarak kabul etmişlerin, imansız insanların yaptığı uygunsuz şakalardan ve konuşmalardan bile kaçınması gerekir.
O zaman sevgili kardeşler, Rab’bin öğretilerine sadık kalalım. Bize öğrettiği her şeye bağlı kalalım ve asla kayıp insanların ağızlarından çıkanlara kulak vermeyelim.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares