‘’Ben her ne kadar Tanrı'dan korkmaz, insana saygı duymazsam da, bu dul kadın beni rahatsız ettiği için hakkını alacağım…’’
Luka 18.4
Kimse rahatsız edilmeye dayanamaz. Eğer birisi yatağında uyuyorsa ve banyoda, lavabodan devamlı su damlıyorsa ,bir süre sonra bu damla sesine dayanamaz öyle değil mi? Kutsal Kitap’taki bu hikayede adil olmayan bir yargıç, her gün kendisine gelip hakkını almasını isteyen dul bir kadına sonunda dayanamıyor. Israrı nedeniyle hakim kendi kendine düşünmeye başlıyor. Rab’be ya da insana saygısı olmasa da kadından kurtulmak için görevini yapmaya karar veriyor.
Bu Kutsal Kitap hikayesi bize haklarımız için savaşmayı öğretiyor. İsa Rab’bin gece gündüz kendisine yakaran kişilerin haklarını alacağını, adaletini seçilmişleri için uygulayacağını söylemiştir (ayet 7, 8). Bu yüzden kilisenin davasını savunmayı öğrenmesi gerekiyor. Hiç usanmadan Rab’den adalet sağlanana kadar bunu isteyin. Ayrıca bulduğunuz her fırsatta düşmanı da azarlayın.
Birçok yetkilinin bu hikayedeki yargıç gibi davrandığı bir zamanda yaşıyoruz. Sanki bulundukları yerde istedikleri şeyi yapabilmek için bulunuyorlarmış gibilerdir; kendilerine verilen görevi layıkıyla yerine getirmezler. Haklı olan insanlara böyle yetkililerin zararı büyüktür! Yargıçların kendilerine yapmaları için para ödenen işi yapmaları gerekmektedir. Aynı zamanda öğretmesi gerektiği gibi öğretmeyen öğretmenin, hastalarına karşı dikkatsiz olan doktorun da sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekmektedir.
Bu kadın sadece şöyle diyebilirdi: ‘Eğer Rab’bin isteği buysa ben ne yapabilirim ki?’ Ama bilgeydi ve ısrarcıydı. Birçok zaman yanlış bir şekilde Rab’bin bizi biraz bereketlemeyi istemiş olabileceğini düşünüp bereketimizin tamamını istemeyiz. Ama gerçek şu ki, imanımız olmadığında ya da sorumluluğumuzu yerine getirmediğimizde Rab isteklerimize ‘evet’ diyemez.
Rab bu adil olmayan yargıç gibi değildir. Ama bazen sanki doğruluğuyla bize cevap vermiyor gibi görünebilir. Bazen dualarımıza cevap vermekte çok gecikiyor olabilir. Peki bunlar neden olur? Çünkü Rab’bin doğruluğu sadece doğru zamanda ve biz gerçekten zaferimizi almaya hazır olduğumuzda gelir. Matta 9:27-31’de hikayeleri anlatılan iki kör adam ancak hazır olduklarında şifa alabilmişlerdi. Bu yüzden Rab’bin cevapları bazen gecikse de Rab her zaman verdiği sözleri doğru zamanda yerine getirir. Siz kendi üzerinize düşeni yapın, Rab size cevap verecek!
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares