Şimdiyse Tanrı'yı tanıdınız, daha doğrusu Tanrı tarafından tanındınız. Öyleyse nasıl oluyor da bu değersiz, etkisiz ilkelere dönüyorsunuz? Yeniden onların kölesi mi olmak istiyorsunuz?
Galatyalılar 4:9
Bu ilkeler nelerdir? Bunlar bazı Hristiyanların ruhsal yolculuklarının başlarında kullandıkları, tüm kiliselerde görülebilen bazı ilkelerdir. Etkisiz ilkelerin kölesi olduğumuzda çok şey kaybederiz. Bu yüzden İsa’nın yürüdüğü gibi, yüksek bir yaşam standardı aramalıyız.
Dünyanın en temel ilkeleri Rab’bi hoşnut etmeye çalışan bir Hristiyana göre değildir. Bu ilkeler toplumdaki insanların daha iyi yaşaması için üretilmişlerdir. Ama bizim Rab’bin Sözündeki ilkeleri izlememiz gerekiyor; onlar hem maddi açıdan hem de ruhsal açıdan dünyanın ilkelerinden çok daha iyidir. Bir insan dünyasal değerlere göre yaşadığında Rab’den kendisini uzak ilan eder.
Bu ilkelerden bazıları Hristiyan kiliselerinde bile görülebilir. Birçok insan tembellikten ya da cesaretsizlikten dolayı ihtiyaçları olanı Kutsal Kitapta aramıyor; bunun yerine hiçbir değeri olmayan dinsel ilkeler uyduruyorlar. Bir tür kutsallık uydurmaya çalışıyorlar ama bunun hiç değeri olmuyor. İmanda büyüdükçe bu inançlardan kurtulmak gerekir. İnsanın yarattığı ilkelere ihtiyacımız yoktur, hatta kilise babalarının koyduğu ilkelere bile ihtiyacımız yoktur. Augustinus ya da Tertullian gibi Rab’be yaşadıkları dönemde hizmet etmiş insanların söyledikleri ilkelerimiz olamaz.
Böyle şeylere inanarak kaybettiğimiz en büyük şey, Rab’bin hoşuna gitmeyen bir şey yapmış olmamızdır. İsa insanların kuşaktan kuşağa aktardığı geleneklerinin Rab’bin Sözüne bir faydası olmadığını söylemiştir (Markos 7:13). Bu yüzden toplumların geleneklerini ilkelerimiz haline getiremeyiz. Atalarımızın inandığı ve bize öğrettiği şeylere Rab’den daha fazla sevgi gösteremeyiz. Çünkü her insan yalancı olsa bile, Rab doğrudur (Romalılar 3:4).
Kutsal Kitaplarda belirlenen standartlar daha üstündür. Sağlıklı bir yargıda bulunmak isteyen bu standartlara yönelmeli ve onlara uygun bir şekilde yaşamalıdır. Rab’bin Sözünde kim olduğumuzu ve neler yapabileceğimizi keşfederiz. Rab bize bolca yaşam vermek için geldiğini söyledi. Kim Rab’bin Oğluna inanırsa Rab’bin egemenliğini görecektir (Yuhanna 11:40). İhtiyacımız olan budur.
İsa’nın yürüdüğü gibi yürüyenler Rab’bi hoşnut ederler. İsa yaptığı her şeyi imanla yaptı. İmanla yürüme fırsatı bunu yapmak isteyen herkese sunulur. Herkes imanın kendisini yapmaya yönlendirdiği şeyleri yapmaya gayret göstermelidir. Böylece çağrımızın ne olduğunu anlarız ve onu izleyecek güce kavuşuruz. Geleneklere göre yaşayanlar her zaman sıkıntıda olurlar çünkü ayartılar geldiğinde değersiz ve etkisiz ilkeler onlara karşı koyma gücü vermeyecektir. Rab ile yürüyenler ise kendilerini Rab ile donatırlar (Romalılar 13:14).
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares