Bu ayette Korint kilisesindeki kardeşlerin iyi bir tutuma sahip olmadıklarını öğreniyoruz. Çünkü onlar sahip oldukları servetler dolayısıyla elçileri dinlemelerine, Rab’bin Sözüne uymalarına gerek olmadığını düşünmüşlerdi. Tok ve zengin olabilirleri ama yine de Rab’bin diğer hizmetkarlarıyla birlikte hareket etmeleri gerekiyordu. Bu sahip oldukları tutum tehlikeliydi çünkü bazı insanlar zenginleştiklerinde daha bağımsız hareket etmeye başlıyorlar ama bu düşmanın onlara kurduğu bir tuzaktır. Çünkü Rab’bin kalkanı olmadan şeytan onları daha kolay ayartabileceğini bilmektedir.

Söz bize Rab’bin bereketlerinin kişiyi zenginleştirdiğini öğretir (Süleyman’ın Özdeyişleri 10:22). Bu yüzden iman eden herkes zenginlik bekleyebilir ama bu bir gecede olacak değildir. Rab’bin bereketlerinin bize ait olduğuna inanmalı ve onları istemeliyiz. Çünkü Rab’bin Sözü inananlar Baba’nın görkemini göreceğini söylüyor (Yuhanna 11:40). Ama Rab’bin armağanlarını aramayanlar bu armağanları alamazlar (1. Korintliler 12:31). Ama tembellik ederek kendilerini adamayan Hristiyanlar sadece çabucak zengin olmayı düşünüyorlar.

Aslında bir insan Rab’bin oğlu ya da kızı olduğunda Rab onu kendi kahini ve kralı/kraliçesi yapar (Vahiy 5:10). Onlardan egemen olmalarını ister. Ama bu bireysel egemenliklerin iman sınırlarının dışına çıkmaması gerekir. Yüce Rab tarafından kullanılanlar insanları karanlıktan kurtarıp Mesih’e getirebilir ve onların özgür kalmaya devam etmelerine yardım edebilir. Bu yüzden bu kişiler ruhsal ve maddi olarak başarılı olurlar. Bir zamanlar kayıp olan bu insanlar şimdi bu bereketlerden paylarını alır hale gelirler.

Kutsal Metinleri bilmeyenler ya da Rab’bin gücünü tanımayanlar genellikle imanın olumlu mesajını sorgularlar. Onlar daha çok acıya inanırlar ve müjdeyi yaymanın sadece Maddi Zenginlik Müjdesi gibi bir etkinlik olduğunu düşünürler. Bu riskli bir bakış açısıdır. Yoksulluk odaklı öğretiler de, maddi zenginlik odaklı öğretiler de tehlikelidir. Kutsal Metinleri öğrenenler mantıksal olarak geçmişte olan her şeyi anlamazlar. Ama Kutsal Kitap onların bugün de anlayabileceğimiz örnekler olduklarını bize garanti etmektedir.

Dünyasal ‘bilge adamlar’ acı odaklı öğretiler yayıyorlar. Bunun Kutsal Kitap temeli yoktur. Diğer yandan gerçekten Rab’be ait olan ve gerçekten bilge olan insanlar ise Rab’be saygıyla hizmet ediyor, Mesih’te yaşıyor, imandaki başarılarının Rab’be olan korkularını artırdığını biliyorlar.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares