Öyle ki, Tanrı'nın bütün doluluğuyla dolmanız için, sevgide köklenmiş ve temellenmiş olarak bütün kutsallarla birlikte Mesih'in sevgisinin ne denli geniş ve uzun, yüksek ve derin olduğunu anlamaya, bilgiyi çok aşan bu sevgiyi kavramaya gücünüz yetsin.
Efesliler 3:18-19
Rab’bin planında herkes eşit fırsatlara sahiptir. Rab’bin isteği onun sevgisini anlamamızdır; çünkü bu sevgisi ile biricik oğlunu bizi karanlığın egemenliğinden kurtarması için göndermiştir (Yuhanna 3:16; 1. Petrus 2:9). Amacımız bu eşsiz sevginin genişliğini, uzunluğunu, yüksekliğini ve derinliğini bilmek olmalıdır. Yani daha alacak çok yolumuz var. Bu görevi tamamlama yolunda ağır ya da tembel olmayalım!
Bir şey kesindir ki Rab kimseyi kayırmaz (Elçilerin İşleri 10:34). Onun yüreğinde herkes aynı yerdedir ve aynı fırsatlara sahiptir. Bu yüzden kim olduğumuzu, nelere sahip olduğumuzu ve Rab’bin neleri yapmamızı mümkün kıldığını anlamalıyız (Yuhanna 14:12). Eğer İsa’nın yaşadığı ruhsallıkta yaşamazsak asla onun yaptığı işleri yapamayız.
Pavlus’un duası Rab’bin isteğine aykırı değildi çünkü eğer aykırı olursa isteğinin gerçekleşmeyeceğini biliyordu. Rab’bin oğlunu neden gönderdiğini herkesin tamamen anlaması için Pavlus Rab’be yakarmıştı. Bu dua bugün de edilmelidir! Birçok insan Kurtarıcının ne yapmak için geldiğini ve tam olarak neyi başardığını anlayamıyor. Bunu anlamamış oldukları için de Sözün uygulayıcıları olmak yerine sadece dindarlık taslıyorlar.
Rab’bin büyük sevgisinin ışığına kavuşmak için bunu amacınız haline getirmelisiniz. Bu şekilde dua ederken ve Söz üzerinde derin düşünürken gözlerinizin Kutsal Kitapta yakaladığı yerlerin ya da Rab’bin Sözü vaaz edilirken size açıklananların farkında olun; size öğretilenlere dikkatinizi verin. Böylece Tanrısal sevgi hakkındaki bilginiz artacak ve zenginleşecektir.
Baba’nın bize öğrettikleri sınırsızdır. Ondan ne kadar öğrenirsek, öğrenmemiz için bir o kadarını daha bizim için hazırlar. Bu yüzden Rab’bin bilgisini aramalıyız (Koloseliler 1:10). Asla tükenmeyecek sevgisinin genişliğini, uzunluğunu, yüksekliğini ve derinliğini keşfetmeliyiz. Yeşu gibi yapması gereken her şeyi yaptıktan sonra, yolculuğumuzun sonunda bile hala öğrenecek çok şeyimiz olacaktır.
Bu işin sırrı ağır ya da tembel olmamaktır. Yoksulluk bir hırsız gibi onlara yaklaşırken kollarını kavuşturup oturan ya da uyuyanlar gibi olmamalıyız (Süleyman’ın Özdeyişleri 6:10-11). Yağlarını hazırlayıp damat ile düğüne giden beş bakire gibi uyanık kalmalıyız (Matta 25:1-13). İsa gelecektir ve geldiğinde bizi ayık, uyanık bulmalıdır!
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares