Ama zeytin ağacının bazı dalları kesildiyse ve sen yabanıl bir zeytin filiziyken onların yerine aşılanıp ağacın semiz köküne ortak oldunsa, o dallara karşı övünme.
Romalılar 11:17
Bizler vaade karşı yabancıydık ama şimdi bu köke aşılanarak Rab’bin halkına dahil olduk. Kimse bizi Rab’bin ellerinden alamaz (Yuhanna 10:27-29) çünkü artık zeytin ağacının semiz köküne ortağız. Bu kök İsa’dır. Rab’bin bizimle Kurtarıcının kanında yaptığı antlaşma iptal edilemez. Bizler İbrahim’in mirasçılarıyız ve kimse bizi Rab’bin sevgisinden ayıracak iddialarla karşımıza çıkamaz. Seçilmişliğimiz geri döndürülemezdir.
Biz Yahudi olmayanlar kan bağı açısından İbrahim’in soyundan değiliz. Başlangıçta Rab’bin çocukları ve vaadin mirasçıları olarak mühürlenmemiştik. Ama kan bağıyla Yahudi olanlar göklerden gelen teklifi geri çevirdiler ve şimdi İsa’ya iman edenler bu ağaca aşılanıp evlat edinme yoluyla Rab’bin çocukları oluyorlar.
Rab’bin halkı olarak kabul edildiğimiz, tek ve gerçek Rab’be hizmet etmek üzere ayrıldığımız açıkça bilinmelidir (1. Petrus 2:9-10). Bu ailedeki üyeliğimiz gerçektir ve ne bu dünyada, ne de sonraki dünyada hiçbir şey bizi Rab’bin elinden alıp onun sevgisinden ayıramaz (Romalılar 8:38-39).
Biz bu ağaca, yani İsa Mesih’e aşılandık. Mesih’in bedeninin bir üyesi olarak hem bu ağacın köküne, hem de gövdesindeki yaşama ortağız. Semiz kök bizi besler ve bizim aracılığımızla daha da büyür. Meyve verebilmemiz için gerekli olan besinler, gücü ve şartları bize sağlar. Sonsuza kadar bu ağaçta kalacağız.
Rab’bin halkıyla yaptığı antlaşması sonsuzdur çünkü bu antlaşma İsa’nın kanında yapılmıştır. Bu nedenle onu iptal etmek mümkün değildir. Eğer imanda sağlam durursak, İsa’ya imanımız olduğu için hiçbir şey bizi bu sonsuz ve kutsanmış yerden alamaz.
İbrahim Rab’bi dinledi ve imanın babası oldu. Rab’bin Sözüne iman edenler bu peygamberler soyuyla yapılan antlaşmaya ortak olurlar ve bu soya verilen bereketlere sahip olurlar. Rab’bin armağanlarını hak etmek için yapılması gereken hiçbir iş yoktur çünkü onlar bize Rab’be olan imanımızın mirası olarak verilmişlerdir (Romalılar 8:17, Galatyalılar 4:7).
Düşman elinden gelen her şeyi yapacağı için geçmişte kendisine hizmet ettiğimizi ve onu dinlediğimizi bize hatırlatabilir; ama bu da işe yaramayacaktır. Çünkü mahkemede bizi suçlayan her dil suçlu çıkartılacak (Yeşaya 54:17). Kaderimiz İsa’nın ölümü ve tekrar dirilişi sayesinde onu Kurtarıcımız olarak kabul ettiğimiz anda mühürlenmiştir. Bu durum asla geri döndürülemez.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares