Rab’bin çocukları hizmet mühürlerini gittikleri her yerde üzerlerinde taşımalıdır. Bazılarının gözünde tamamen değersiz görülen insanların olduklarını biliyoruz; ama bu mühür onların Kutsal Babamızın çocuklarını büyük amacına ulaşmak için kullandığının gerçek kanıtıdır. İmanımız aracılığıyla teselli verdiğimiz herkes Rab’bin işinin açık kanıtlarıdır. Rab bizim aracılığımızla onlara bir mesaj gönderebilir ya da onların yararına olacak bir mucize gerçekleştirebilir. En Yüce Olan için hiçbir şey yapmayanlar Yargı gününde pişmanlıkla tövbe edecekler. On talant hikayesini biliyoruz: Rab’bin onlara verdiklerine hiç dokunmadan ona geri teslim edecekler ama bu onların sonsuz işkenceye ve karanlığa atılmalarına engel olmayacak (Matta 25:14-30).

Kutsal Ruh’ta vaftiz olduğumuzda, işini yapmamız için Rab bizi yetkin gücü ile donatır. Bu nedenle utangaç olmamalı ve durumla ilgili şüpheye düşmemeliyiz. Eğer göksel Babamız bize kim olduğumuzu söylediğinde ona tamamen inanacak kadar cesur olursak, kesinlikle atandığımız görevi başarıyla yerine getiririz. Ancak diğer yandan, eğer bize verilen güçten dolayı övgüyü Rab’be yöneltmezsek, bereket alan kişilere büyük zararlar verebiliriz. Ayrıca aldığımızın kıymetini bilmezsek ve aldığımızdan fazlasını vermezsek (vermek almaktan daha iyi olduğu için) sonunda hiç bereket alamaz oluruz (Luka 6:38).

Kendimizi En Yüce Olan Rab’bin hayatlarımızı kullandığına ikna etmemiz kolaydır, ama bunu ispatlayabilir miyiz? Kaç kişi onlara yardım ettiğimizin tanıklığını verebilir? Rab Tanrı bizi sıkıntı içindeki insanlara ulaşmak, onlara şifa vermek ve onları kurtarmak için kullanmak istiyor. İsa’nın çarmıhta elde ettiği güç, bize Rab’bin yapmış ve hala yapmakta olduğu işlerin aynılarını yapalım diye verilmiştir.

Yukarıda bahsi geçen hikaye efendisinden bir talant alıp onu çoğaltması buyurulan adamın hikayesidir. Ama o bunu başaramamıştır. Peki sebep tembellik miydi? Bir tür şeytani fikrin etkisinde miydi? İşin aslı bu adam görevini yapması gerektiği gibi yapamamıştı. Hesap verme zamanı geldiğinde dürüst bir adam olduğunu göstermek için elindeki talantı efendisine olduğu gibi geri verdi ama bunun bir anlamı yoktu; çünkü sonunda suçlu bulundu. Evet dürüst birisi olduğunu göstermişti ama itaatkar olduğunu göstermemişti çünkü yapması gerekeni yapması gerektiği gibi yapmamıştı. Bunun sonucunda da diş gıcırtısı ve ağlayışın olduğu karanlığa atıldı.

Rab’bin işini yapmak için kolları sıvamayan, hayatlarında kollarını birbirine kavuşturup bekleyen, Rab’bin sevgisinden bahsetmek için ağızlarını açmayan, Rab’bin işi için zaman ayırmayan, kayıp bir ruhu kiliseye kazandırmak için hiçbir şey yapmayan ve İsa’nın buyruklarına kulak asmayalar hazır olsunlar çünkü Kutsal Kitapta ne yapacağını ve nasıl yapacağını bildiği halde bunu yapmayanların en kötü cezalarla karşılaşacağı söylenmektedir.

Birçok insanın gözünde değersiz olabilirsiniz ama yardımınızın dokunduğu kişiler Rab’bin sizi kendisine çağırarak hata yapmadığının kanıtı olacaktır. Mührünüz gittiğiniz her yerde üzerinizde olacaktır.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares