Rab’bin sözünden aldığımız tüm rehberlikleri izlemeliyiz. Buna hiçkimseye bir şey borçlu olmamamızı öğütleyen buyruk da dahildir. Çünkü bunu yapmayanlar İsa Mesih’I sevmediklerini göstermiş olurlar.

İhtiyacımız olan tek şey imanla desteklenmektir. Tek yapmamız gereken kararlı olmak ve En Yüce Olan’ın gücünün hayatımızda etkin olması için odaklanmaktır. Ama problemlerini çözmek için çılgınca bir şey yaparak Mısır’a dönenler kendilerini kandırdıklarını bilmiyorlar çünkü bu şekilde yaptıkları şey aslında o problemlere yenilerini eklemek. İbrahim İsrail’deki kıtlıktan dolayı Mısır’a gittiğinde neredeyse karısını kaybetme noktasına gelmişti (Yaratılış 12:10-20). Rab’be ait olup da ihtiyaçlarını karşılaması için ona yönelmeyek yerine insanlardan yardım isteyenler, sonunda birçok problemle karşılaşırlar çünkü dünyanın yasaları onlar için çok ağırdır; ruhları için birçok sıkıntı getirir.

Eğer Kutsal Kitabın Rab’bin Sözü olduğuna inanıyorsak o zaman orada yazılı olan her şeyin Rab’bin isteği olduğunu ve onun yasasının uyulması için bize verildiğine de inanmalıyız. Bunu yapanlar mutlaka ödüllendirilierler. Ama bu her şeyin sonu değildir. Yapmaları gereken şeyleri yaparken üzerlerinde baskı hissedenler Rab’bin buyruklarının yerine getirilmesinin zor olmadığını mutlaka anlayacaklardır. Madalyonun diğer yüzünde ise bu buyrukları hor görenleri bekleyen ceza vardır.

Birisinden bir şey borç alarak ‘’İsa’yı sevmiyorum’’ demiş olduğumuz gerçeği tuhaf gelebilir. Ama aynızı zina işleyenler için de, soygun yapanlar için de, diğer Tanrısal buyrukları ihlal edenler için de geçerlidir. Sadece Rab’bin buyruklarını yerine getirenler gerçekten Rab’bi sevmiş olurlar (Yuhanna 14:21).

İhtiyaçlarımızı karşılamak için dünyasal yöntemlere dönüş yapmamalıyız. Eğer bir sorunla karşılaşırsak bununla baş etmenin en kolay yolu imanımızı kullanmaktır. İmanla kazanılmayan her şeyin günah olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu yüzden Rab’den başka yerlerden yardım arayanlar ve sıkıntılarından kurtulmak için dünyasal araçlara başvuranlar kesinlikle günah işlemektedir.

Mesih bize yaşam, bol yaşam vermek için geldiğini söyledi (Yuhanna 10.10). Rab’bin yalancı olmadığını bildiğimiz için bu yaşamı kolaylıkla arayabilir ve onu elde edebiliriz. Bu hayat Kutsal Yazılarda yüce İsa tarafından bildirilen hayattır. Onun yeryüzündeki görevini layıkıyla yerine getirdiğinden şüphe yoktur.

Müjdeyi okudukça bize ait olan her şeyi elde edebileceğimizi öğreniriz. Sadece kararlı olmamız gerekiyor. Rab asla geçmişte ona hizmet edenlerin ihtiyaçlarını karşılamayı ihmal etmedi; bu bugün de geçerlidir. Rab hep aynıdır. Bu nedenle onun yanında duruş alanlar, onun Kutsal Sözüne inanma cesaretini gösterenler ve İsa’nın adına uygun hareket edenler için yapılması gereken her şeyi yapacaktır. Rab’be güvenen herkes engellerle karşılaştığında sonunda ödüllerine ulaşır. Tıpkı oltasını göle atıp tuttuğu ilk balığın ağzından akçeleri alan balıkçıda olduğu gibi (Matta 17:24-27).

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares