Rabbimiz hiçbir şeyi tesadüfen söylemez. O bizi bereketlemek ister. Böylece herkes onun kullarıyla kötüler arasındaki farkı görebilir. Eğer hayatlarımızda bir değişim yoksa bir şeyler yanlıştır çünkü Rab herkesin bizdeki değişimini görmesini ister.

Kendilerini Mesih’e teslim edenler Rab’bin onların yanında olduğunu keşfederler. Bu yüzden hem Rab’be ait olduğumuzu söyleyip hem de sıkıntılar, acılar ve diğer türlü problemlerle uğraşmak mümkün değildir. Gerçek şudur ki eğer doğru bir kişiysek buna uygun muamele görürüz. Bu nedenle eğer Tanrısal isteğe sıkıca bağlıysak kötü insanlar gibi yaşamamalıyız.

En Yüce Olan bizi Gerçeğe ait olmaya çağırdığında bizden onun çocukları olmamızı istedi. Ama Rab’bin sadece bizi cennete almakla ilgilenmesi mümkün müdür? Burada, yeryüzündeki yaşamımız onun için bir şey ifade etmiyor mu? Neden geçmişte Her Şeye Gücü Yeten Rab onun halkı olan İsraillilerin yeryüzündeki ihtiyaçlarını karşıladı da bugün aynısını Hristiyanlar için yapmasın? Bu sorular Kutsal Kitaptaki cevaplarla cevaplanabilirler. Bu cevaplar bizi Mesih’teki yerimizi almamız ve sıkıntılardan kurtulmamız için güçlendirir.

Rab’bin çocuklarının her zaman Rab’bin bizimle ona hizmet etmeyenler arasında bir fark yarattığını hatırlaması gerekir. Kayıp olanlar, gerçeği hiç bilmeyenler, eğer onun bereketleri sadece sonsuz yaşamda kazanılacaksa nasıl inanabilirler? En Yüce Olanın kendisine ait olan insanlar değişmemişken, kendilerinin yaşantılarını değiştireceklerine nasıl inanabilirler? Yaşam tarzımız kötülerin hayranlık duyacağı ve örnek alacağı türden, yaşayan bir elçinin yaşamı gibi olmalıdır (2. Korintliler 3:3).

İsa’ya tamamen teslim olan herkes İsa’nın kendisini de tamamen bize verdiğini anlayacaktır. Rab halkını bereketlemek için gereken her şeyi yapar. Hatta bunun için bizim bir şey yapmamıza gerek bile yoktur. Biz onun sözünün bildirdiklerini anlar ve onları uygularsak, Tanrısal güç gelip bizim yerimize her şeyi yapar. Babanın çocuklarını yarı yolda bıraktığı tek bir durum görülmemiştir. Eğer biz Rab’de zevk alırsak, yüreğimizin istekleri bize verilecektir (Mezmurlar 37:4).

Rab’be ait olduğunu iddia edenler düşmanın onlara rahatsızlık vermesine izin veremezler çünkü Mesih yeryüzündeki hizmeti sırasında hastaları iyileştirmiş, baskı altındaki özgürleştirmiştir. Aynı şeyi bugün de yapmaya devam etmektedir. Bu yüzden şimdi güçlü olun. Hayatınıza sıkıntı veren kötülüğü adıyla çağırın ve onu hayatınızdan kovun! Daha fazla bunu çekmek zorunda değilsiniz. Şeytanı azarlayın ve şimdi hayatınızdan gitmesini talep edin. Fark yaratın!

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares