Rab’bin İsrail halkı için yaptığı iş çok özel bir işti. 3 milyondan fazla insanın bir ülkedeki tutsaklığından kurtarılıp Rab’bin vaat ettiği bir başka ülkeye taşındığı daha önce hiç görülmemişti. Bir isyan ya da savaş hali söz konusu değildi; sadece Rab’bin eli Mısır’da yoğun bir şekilde etkindi.

İsrail halkını özgürlüğe götürürken, Rab onları yönlendirdi ve Vaat Edilmiş ülkeye girebilmeleri için her şeyi uygun zamanda yaptı. Rab bilge stratejisi ile onları zor bir yoldan götürdü ve orada onlara dersler öğretip, Kenan halkıyla karşılaşmaya hazırladı.

En Yüce Olan Rab asla yorgun ya da tembel değildir. Bu yüzden de halkını, Yakup’un oğullarının yiyecek almak için Mısır’a giderken 11 gün boyunca kullandıkları yoldan götürmedi (Yaratılış 42:1-3). Eğer bu olsaydı İsrail soyu fiziksel ve ruhsal olarak savaşa hazırlanamayacaktı ve yenilgiye uğrayacaklardı. Rab onları daha uzun bir yoldan götürdü. Orada Rab’bin kendileriyle olduğunun açık kanıtlarıyla karşılaştılar. Ama günah işlediler ve Rab onları 40 yıl boyunca çölde dolaşmaya mahkum etti. İsrailliler En Yüce Olan’ın öfkelenmesine yol açacak şeyler yaptılar; on casusun kendilerine getirdiği haberlere inandılar (Çölde Sayım 13:21-33; 14:1-2).

20 yaşından daha büyük olan son adamın da öldüğü gün (Çölde Sayım 14:29), En Yüce Olan Rab onları Kenan’a girme bereketine kavuşturdu. Fısıh’ı Eriha şehrinin ovalarında kutladılar, ertesi gün ülkenin yiyeceklerinden yediler. Ama sonra Rab’bin sağladığı göksel yiyecek kesildi. Rab onlara bu şekilde yıllardır onları besleyenin ve yönlendirenin kendisi olduğunu göstermişti.

Bugün iman etmiş olan birçok insan gelecekte önlerine çıkacak zorluklarla karşılaşmak için hazırlanmak istemiyor. Başarıya ulaşır ulaşmaz Rab’bi unutan insanlar var. Onlar çok tehlikeli bir şey yapıyorlar çünkü kurtuluşlarını kaybediyorlar. Ruhsal olarak büyümemiz ve savaşlarımızı kazanarak Rab’bin bereketlerine kavuşmamız gerekiyor.

Eğer süt ile besleniyorsanız bu hala imanda zayıf olduğunuzu gösterir (1. Korintliler 3:2). Gün gelecek imanda olgunlaşacak, sonra da savaşçıların ‘yiyecek’lerinden yiyeceksiniz.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares