’Sen insanlara değil, Tanrı'ya yalan söylemiş oldun.
Elçilerin İşleri 5.4d
Üzerinizde Rab tarafından yetkili kılınmış bir otoriteye yalan söylemek, Rab’bi kandırmaya çalışmakla aynıdır. Kutsal Ruh’un Rab’bin kullarını sözü duyurmaları ve insanlar arasında neler olup bittiğini kontrol etmeleri için kullandığını biliyoruz. Elbette hiç yanlış yapmamanız daha iyidir, ama eğer bir yanlış yaparsanız, işlerin daha da kötüleşmesinden sakınmalısınız. Rab’bin kullarını kandırmaya çalışmayın. Hananya ve Safira’nın hayatları eğer tövbe etselerdi kurtulabilirdi, ama bu olmadı. Peki şimdi onlar neredeler?
İsa dedi ki: ‘’Ben gerçeğim’’ (Yuhanna 14:6). Bu yüzden söylenilen her yalan ‘gerçeğe’, yani Rab’be karşıdır. Bir insan aldatmanın tam tersi olan bir varlığı kandırabilecek kadar nasıl şeytan tarafından aldatılmış olabilir? Gerçeği reddetmek bir insanın başına gelebilecek en kötü şeydir. Bunu yapanlar göz göre göre Rab’den uzaklaşmakta ve kendilerini yalanların babası olan şeytanın kollarına atmaktadırlar.
Rab’bin kullarına doğruyu söylemeyenler bizzat Rab’be yalan söylerler. Onlar akıllarını kaçırmış olmalılar çünkü ilkinden daha büyük olan bu ikinci hataları yüzünden çok yüksek bir bedel ödeyecekler.
Kutsal Ruh hizmetlerini yürütenleri kullanır ve onlar Rab tarafından vaaz vermek, anlayış kazanmak, esin almak, iyileştirme ve kötü ruhları kovma gücü edinmek için meshedilirler. Rab tarafından çağırılanlar O’nun Tanrısal işini yürüten vekillerdir (1. Korintliler 12:1-7). Bu görevlerin yanı sıra onlar ayrıca yanlış bir şey yapmak üzere olanları uyarmak ve birisini rahatsız eden bir şey olup olmadığını kontrol etmek için de kullanılırlar. Bu sürekli gözlemler herkesin iyiliğini sürdürmek içindir. Böylece yargı gününden önce herkesin Rab ile arasını düzeltmesi içindir (Yeşaya 55:6,7). Bu noktada günahlarını itiraf etmelilerdir çünkü onlar için başka bağışlanma fırsatı olmayacak.
Günah işlemiş olanlar her şeyi itiraf etmelidir. Eğer bir şey saklıyorlarsa, bu ne kadar küçük görünüyor olursa olsun, yanlış bir şey yapılmaya devam ediliyor demektir ve bunun sonunda o kişi şeytanın pençelerine düşecektir. Tekrar söylemek gerekirse, hiç yanlış yapmamanız elbette daha iyidir ama olur da yaparsanız derhal durmalı, günahlarınızı asla saklamamalısınız. Bu şekilde merhamete kavuşursunuz (Süleyman’ın Özdeyişleri 29:1).
Hananya ve Safira yanlışlarını itiraf etseydi kesinlikle bağışlanırlardı ve Rab ile olan paydaşlıkları yeniden sağlanırdı. Ama yanlış yolda ilerlemeye devam ettikleri için Rab’bin kullarının önünde mahvoldular ve günahlarla dolu olarak sonsuz yaşama geçtiler.
Merhamet gördüler mi? Muhtemelen hayır. Yalan söylemeye değdi mi? Elbette hayır. Çünkü Rab ile aralarını düzeltmek için büyük bir fırsattan oldular. Asla Rab ile aranızın iyi olması için önünüze gelen fırsatları kaçırmamalısınız. Ne kadar büyük bir bedel ödemeniz gerekirse gereksin fark etmez. Cehennem yerine cennete gitmek için her türlü bedeli ödemeye değer.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares