Bu tabirler sözlüklerde bulunmazlar çünkü o sözlükleri yazanlar Rab’bin Sözünü bilmiyorlar. Rab her insanın içine zeka ve bilgelik yerleştirmiştir; bu gerçek reddedilemez. Ama en az bir kez vaaz dinlemiş ya da Kutsal Yazılardan bir ifade okumuş olan birisi dahi bunun gerçek olduğunu bilir. Masumiyetini gerekçe gösteren kimsenin bahanesi Yargı Gününde kabul edilmeyecektir.

En iyi sözlüklerimiz bile bu son derece önemli iki sözcüğün gerçek tanımını yapmamıştır. En entelektüel dinler bile şu gerçeğin doğru açıklamasını yapamaz: Rab korkusu bilgelik, kötülükten kaçınmak ise akıllıktır.

Bir sözlük yazarı genellikle yüksek eğitimli birisidir ve olağanüstü miktarda bilgi sahibi insanlardan oluşan bir takımın desteğiyle çalışır. Ama söz konusu ‘gerçek’ ise ve eğer Rab’bin Sözü ile gerçek bir deneyimleri olmamışsa, hiçbir şeyin anlamını anlayamayacaklardır. Tıpkı modern dünya ile hiç iletişim kurmamış kabileler gibi, olan bitenden habersiz olacaklardır.

En Yüce Olan bu bilgiyi her insana vermiştir. Rab’bin Sözünü duyduğumuzda bu bilgiler gelişir ve sıkça onu sanki başka bir yerde duymuş gibi hissederiz çünkü Tanrısal yasalar yüreklerimize yazılıdır.

Rab’bin Kutsal Ruhu O’nun Sözü ile karşılaşan herkesin gerçeğe tanıklık etmesini sağlar. Bu olduğu zaman insanlar bilgelik ve akıl ile yaşamaya başlarlar. Bu yüzden gerçeğin onayına sahip olmak için Müjdenin mesajını dinleyin ve Kutsal Kitabı okuyun.

Rab’bin Kutsal Ruhu kavrama yetimizi açar ve bu nedenle böyle bir bilgiye sahip olmadığımızı söyleyemeyiz. Yargı Gününde bunu bilmediğini mazeret gösterecek olanlar kendilerini kandırıyorlar çünkü böyle yapsalar dahi vicdanları bunu reddedecektir. Çünkü aslında bu kişi bir sebepten dolayı Rab’bin sesine kulak vermemiştir. Ama Adil Yargıç’ın önünde bu bir mazeret değildir.

Sonsuz yaşamda zaferli olmak isteyenler Rab korkusu taşıyarak ve O’nu onurlandırarak bilge olmalı ve kötülükten kaçınarak akıllı olmalıdır. Gerçek bilgelik ve akıllılığın sağladığı faydaların yanı sıra, bunlara sahip olmak aynı zamanda rahatlatıcıdır da.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares