Ne mutlu RAB'den korkana,
O'nun yolunda yürüyene!
Mezmurlar 128:1
Rab’den korkmak bununla ilgili bir vaat söz konusu olmasaydı bile yine iyi olurdu çünkü heyecan verici deneyimler kadar temiz, doğru ve sakin bir hayat sürmek de harikadır. Kutsal Yazılar Rab’den korkanların bereketli, başarılı ve mutlu olacaklarını söyler. En Yüce Olan’dan korkmak O’nun söylediklerine saygı göstermek demektir. Ama bu başarının henüz ilk adımıdır. Bir sonraki adım O’nun yollarında yürümektir. Sadece O’nun yasakladıklarından kaçınmakla kalmayıp, O’nun buyruklarını hayatımızda uygulamamız gereklidir, çünkü bu şekilde zaferli olacağız.
Rab’den korkanlar en iyi hayatı yaşarlar. Arındığımızı, hiçbir yuvanın yıkılmasına sebep olmadığımızı, kimseye zarar vermediğimizi ve kimsenin yanlışa düşmesinden ötürü suçlu olmadığımızı bilmekten daha ödüllendirici bir şey yoktur. Saklayacak ya da suçlanabileceğimiz hiçbir şeyin olmaması çok iyi hissettirir. Bu sayede rahatlıkla insanların gözüne bakabilir ve ‘ne kadar güzel, kaygılanacak hiçbir şey yok’ diye düşünebiliriz.
Bir politikacının çok sayıda yolsuzlukla suçlandıktan sonra ‘Dersimi aldım. İyi hırsız her şeyi doğru şekilde yapar’ dediğini hatırlıyorum. Daha da kötüsü bu adam uzun yıllar boyunca kürsüde konuştu. Sonradan ona neden böyle dediğini sordum, ‘’İsa’dan doğru ile yanlışı ayırmayı öğrenmedin mi?’’ Ama anlatmak istediğini anlatamamıştı. Sanırım kurduğu cümlede ne anlatmak istediğini anlayabiliyorum ama şöyle demeliydi: ‘’Rab’den korkanlar her şeyi doğru şekilde yaparlar’’. Tanrısal rehberliğe kulak verseydi hiç bütün ulusun önünde utandırılır mıydı? Doğru şeyi yaptığımızda eğer zulüm görürsek, bu reddedilmemesi gereken bir bereket olur (Matta 5:10).
Rab’den korkanlar her zaman bereketlenirler. İsa bir defasında şöyle demişti: ‘’Sezar’ın hakkı Sezar’a, Tanrı’nın hakkı Tanrı’ya verilmelidir’’ (Luka 20:25).
Çoğu insan vergilerini ödememeyi tercih ediyor ve çağımızın Sezar’ı bunu öğrendiğinde küplere biniyor. Bu hareketin bedeli çok yüksek olur. Vergi kaçıranlar Sezar tarafından fark edilmeseler bile bu paraları hiçbir işlerine yaramaz. Aynı şey ondalıklar için de geçerlidir. Ondalık vermekten sakınanlar akılsızca davranıyorlar çünkü Rab’bin Sözü bizi uyarıyor. Eğer Rab’bin evine oraya ait olanı vermezsek lanetleniriz (Malaki 3:8-9).
Bir lanetin altındayken kim mutlu ve başarılı olabilir? Bu kurala hiç istisna olmadan uymalıyız. En Yüce Olan’ın isteğine saygı göstermeli ve onun kötü olduğunu söylediği her şeyden uzak durmalıyız. Onun yollarında yürümeliyiz. Rab’bin bilgeliği sonsuzdur (Romalılar 11:33). Rab bize yolu gösterir ve asla geri çevirmememiz gereken büyük fırsatlar sunar. O’nun gösterdiği doğru adımları izledikçe görevimizi yerine getiririz ve Rab böylece hayatlarımızda etkin olabilir.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares