Kuluna verdiğin sözü anımsa, bununla umut verdin bana.
Mezmurlar 119:49
Rab unutkan değildir. Ama aynı şekilde kendisi de bize verdiği sözlerle ilgili hatırlanmayı ister. Ne zaman hafızamızda O’nun Söz’ünde vaat ettiği bir bereketi tazelersek, o bereketin resmini zihinlerimizde oluşturur ve onu imanla tekrar isteriz.
Rab’den sadece iman aracılığıyla bir şey isteyebiliriz; hiç kimse En Yüce Olan Rab’bi iman olmadan hoşnut edemez (İbraniler 11:6). Şeytan sıklıkla bizi Rab’bin vaatlerinden uzaklaştırmaya ve içi boş dini dualar ettirmeye çalışır. Bir bereket için yalvarıp yakaranlar sokaklarda dilenen dilenciler gibidirler. Yanlarından geçenlerden sadaka almaları kolay değildir. Kimi insanlar da bu şekilde Rab’den sürekli istekte bulunarak bir şeyler alabileceklerini sanırlar. Ama gerçekte bir uşak Rab’bin tek bir sözüyle şifa bulmuştu (Luka 7:7). İmanla yürüyenler koyu dindar kişilere tam tersi yönde hareketlerde bulunurlar (2. Korintliler 5:7).
Tekrar ediyorum, Rab’bin hafızası kusursuzdur. Ama biz de O’nun vaat ettiklerini kendi hafızamızda tazelemeye alışmalıyız. Bunu bir alışkanlığa dönüştürmek iyi hissettirir. Bunu yaptığınızda siz de göreceksiniz. Ayrıca kilisedeki ibadetlerde Rab’bin sunduğu aydınlanmaların tüm detaylarını hatırlamak da önemlidir. Rab’bin varlığını hissettiğinizde pastör tarafından aktarılan mesaj aracılığıyla Göksel Baba doğrudan yüreğinize konuşur. Böylece hayatınızla ilgili Rab’bin yaptığı planları da o andan itibaren anlamaya başlarsınız. Rab’bin her zaman olmanızı istediği türden bir insan olmaya karar verdiğiniz anı hatırlayın. Alacağınız bereketlerden hiç şüphe duymadığınız zamanları hatırlayın. Rab onları siz henüz doğmadan önce hazırladı ve sizin için bekletiyor.
Rab’bin tüm bu vaatlerini hafızamızda canlı tuttuğumuzda kilisedeki en harika anlarımıza tekrar tekrar geri döneriz ve yüreğimizde yeşeren iman bizi istediğimiz her şeyi alma konusunda yetkili kılacaktır (Yuhanna 15:7). Bir dahaki sefere edeceğiniz duada bunu deneyin ve ruhsal olarak ne kadar gelişeceğinizi görün. Yaratıcımıza bu şekilde yaklaşırız ve bereketler beklediğimizden daha kısa bir sürede kendilerini göstermeye başlarlar.
Tekrar ediyorum; Her Şeye Gücü Yeten Rab’den imanımız olmadan hiçbir şey alamayız. Rab’be ‘’İyi adam’’ ya da ‘İyi kadın’’ olacaklarının sözünü verenler ya da Rab’bin bereketlerini başka şeylerle takas etmeye kalkışanlar kesinlikle O’nu hor görmektedir: Hiç kimse iman olmadan Rab’bi hoşnut edemez. Eğer O’na rüşvet teklif ederseniz Rab’bin onuruna hakaret etmiş olursunuz.
Düşmanımızın en büyük hedefi isteklerimizi yalnızca imanımız aracılığıyla elde edemeyeceğimize bizi inandırmaktır. Bizden katı dindar kişiler gibi dua etmemizi ve yanlış tavırlara bürünmemizi ister.
Müjde’ye bakın, sadece İsa’nın dua etme şeklini ve tutumlarını kopyalayın. Rab’be inandığını söyleyenler O’nun yürüdüğü yolda yürümelidir (1. Yuhanna 2:6).
Lütuf bir takas ya da bahşiş işi değildir, onu alması kolaydır: Sadece Kutsal Kitabın tavsiyelerine uyun. Rab’bi harekete geçmesi için rahatsız edip durmayın, bu akılsızcadır (Matta 6:7). Romalı yüzbaşının söylediğini hatırlayın: Bir söz yeterlidir.
Bu nedenle ödevinizi yaparak, Kurtarıcınızın yollarını ve Onun elçilerinin tutumlarını öğrenin. Katı dindar kişilerin davranış şekillerini unutun gitsin. İmanla yürüyün, bu size eliniz attığınız her şeyde başarılı olmanın anahtarını verecektir, özellikle de Rab’bin işinde.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares