Ona bol bol verin, verirken yüreğinizde isteksizlik olmasın. Bundan ötürü Tanrınız RAB bütün işlerinizde ve el attığınız her şeyde sizi kutsayacaktır.
Yasa’nın Tekrarı 15:10
Rab halkının arasında yoksulluğun olmasını istemediği için, af yasasını yarattı. Onun aracılığıyla her yedi yılda her İsraillinin borcu temizlenecekti. Buna razı olmayan zenginler yasayı çiğnemiş olurdu ve eğer borcu olan kişi Rab’be yakarmışsa Rab gelip buyruğunu çiğneyen kişilerle hesaplaşırdı.
Rab bugün evindeki birçok kişinin sefalet içinde olduğunu görmekten mutlu mudur? Elbette değildir. Af yasası bugün uygulanmak için yedi yıl beklemek zorunda değil. Rab’bin halkı onu her gün uygulamalı ve kutsal insanları bu lanetten kurtarmalıdır. O zamanlarda bunlar fiziksel lanetlerdi; bugün ise ruhsaldırlar. Yoksulluk içinde yaşayanların hayatları o zaman zengin Yahudilerin iyilik yapmasına bağlıydı, bugün ise Müjdeye hizmet edenlerin imanına bağlıdır.
İsa hizmetinin bir yönünün de tutsakları özgür bırakmak olduğunu söylemişti (Luka 4:18-19). Bugün müjdeyi felsefi bir oluşuma dönüştüremezsiniz. Müjdenin iyi haberlerinin Tanrısal bir güç olduğunu anlamamız gerekiyor. Peki birçok insan Mesih’te olduğunu söylediği halde şeytanda yaşarken bu nasıl bir güçtür böyle? Birçok insanın günahta olduğunu, sıkıntıya düştüğünü, evliliğinin sarsıldığını ya da yıkıldığını, zina ettiğini, yalan söylediğini, yoksulluk çektiğini ya da buna benzer kötülüklere bulaştığını duyuyoruz. Öyleyse İsa’nın öğrencilerine verdiği bu güç nerededir? Kendilerine Hristiyan denilen bu insanlar yalan mı söylüyor?
Kurtuluşun bedeli zaten ödenmiştir. Eğer Rab’bin bu işi tamamlanmışsa neden insanlar hala sıkıntı çekiyor? Gerçekten Rab’be kulluk ediyor muyuz yoksa kendimizi mi kandırıyoruz? Bence biz bize bolca yaşam vermek için gelen Söz’ü (Yuhanna 10:10) bir başka dine dönüştürdük. Pratik anlamda birçok kişi için Kutsal Kitap çok şey isteyip karşılığında hiçbir şey vermeyen diğer yanlış dinlere yaklaşmaktadır. Karıştırmayın: Müjde bir din değildir, O Rab’bin gücüdür! Rab’bin Mesih’te açığa çıkan sevgisine dönmeli ve imanla oynamayı bırakıp Rab’bin öğrettiklerini yapmalıyız.
Duam şudur: İsa’nın topluluğu bilge görülen adamların kiliselerini doldurmak için uydurdukları yöntem ve uygulamalardan vazgeçerek sosyal bir kulüp olmayı bırakmalıdır. Çünkü Rab’bin amacı bu değildir. O bize tapınakları dindar insanlarla doldurmamızı söylemedi. Bizi İsa’nın duyurduğu mesajın aynısını duyurmak için gönderdi. Bugüne kadar kurtulması gerekenleri toplayan O’ydu ve bugüne de Rab bu amacını sürdürüyor.
İnanın: Rab kilisesini nasıl yükselteceğini bilir! Siz önünüzde anı yakalayın çünkü çok özel bir zamanda yaşıyoruz; tanıklığımızla insanları Söz’e yönlendirip tüm sıkıntılarından kurtulmalarına aracı olabiliriz. Ne büyük bir ayrıcalık!
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares