İnsanlar çoğu zaman neden zorlu zamanlardan geçtiklerini anlamazlar. Böyle zamanlarda bazıları yakınıp Rab’bin kendilerini gerçekten sevip sevmediğini sorgularlar. Ayartılar ve denenmeler farklı şeylerdir. Ama Söz’e uygun yaşayanlar her zaman denenmelere hazırlıklı olmalıdır. Çünkü insanları bu testlere sokan Rab’dir. Bu şekilde O’na olan sadakatimizi doğrular.

Söz bize İsa’nın Kutsal Ruh tarafından çöle götürüldüğünü ve orada şeytan tarafından ayartıldığını anlatır (Luka 4:1-13). İsa’nın nasıl bu kadar cesur olduğunu düşünebilirsiniz. Ama gerçek şudur ki Baba İsa’nın kendisini ispatlamasını istemişti. Böylece yazılı olandan asla sapmayacaktı. Rab bu şekilde davrandı ve sınanmasının üstesinden geldi. Böylelikle kendisine verilen göreve, yani kayıpların dünyasını kurtarmaya hazır oldu.

Eğer ebeveynler bebeklerini beşiğe koyar ve onları oradan hiç almazlarsa, o çocuk nasıl büyüyebilir? Eğer anne babalar onun ayaklarının yere basmasına izin vermezlerse, insanların onunla konuşmasına ve sarılmasına izin vermezlerse, bu bebek yetişkin olduğu zaman nasıl bir davranışa bürünecektir? Her birimiz her türlü insanla başa çıkabilmeliyiz: nankörler, işgüzarlar, sahtekarlar, iyi ve kutsal insanlar da dahil. 

Öğrettiklerinin akılda kalıcılığını test etmek için birçok okul sınav uygular. Bu yüzden en iyi öğrenciler bile sınavdan geçmek zorundadır. Beden eğitimi dersinden geçmek için iyi bir fiziğe sahip olmak ya da iyi bir sporcu olmayı istemek yeterli değildir. Öğrenci bütün egzersizleri yapmalı, test günü geldiğinde koşmalı, yüzmeli, zıplamalı ve diğer hareketleri yapmalıdır. Böylece kendisine öğretilenleri öğrendiğini göstermiş olacaktır; diğer türlü o dersten geçemeyecektir.

Bizler gerçekten de İsa’nın yaralarıyla şifa bulduk (Yeşaya 53:5) ama nezle olduğumuzda ya da bir ağrımız olduğunda ne yapıyoruz? Dua mı ediyoruz yoksa bu hastalıktan kurtulmak için sadece ilaç mı alıyoruz? Bir insanla bir araya geldiğimizde kutsallar olarak mı davranıyoruz yoksa dünyasal insanların yaptığı şeyleri yapıp ardından Rab’be bizi affetmesi için yalvarıyor muyuz? Küçük şeyler için imanı olanlar daha büyük şeyler için de imanlı olurlar. Küçük bir ağrıyı azarlamayı öğrenemeyen birisi, bir gün daha büyük bir kötülüğün saldırısına uğradığında o şiddetli saldırıyla baş edemeyecektir. Bunun aynısı bir kızla baş başa kalma fırsatı bulur bulmaz onunla öpüşmeye ve yakın temasa başlayan Hristiyan için de geçerlidir. Bir gün onun karşısında zina şansı çıktığında ‘’Rab’bin çocuğu’’ kesilmeye giden bir koyun gibi olacaktır.

Zorbalığı seven ve doğru insandan daha akıllı olduğunu düşünenler, tüm tuzaklara düşerler. Sonra da bunun sonucu olarak planlamadıkları bir çocuğu yetiştirmek zorunda kalabilir ya da çılgınca bir hareketlerinin bedelini ödemek için parmaklıkların arkasında yıllarını geçirebilir. Kardeşler, dikkatli olun ve kendinizi sınanmalara hazırlayın, çünkü onlar her zaman karşınıza çıkarlar. Bu olduğu zaman sınavlarınızı yüksek notlarla geçebileceğinizden emin olun.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares