Günün Mesajı

20/03/2016 - SEÇİLDİK

Her şeyi kendi isteği doğrultusunda düzenleyen Tanrı'nın amacı uyarınca önceden belirlenip Mesih'te seçildik.

Efesliler 1:11

Kutsal Kitap İsa Mesih’in takipçileri hakkında çok şey söyler. Eğer bir Hristiyan’ın karakter özellikleri üzerinde çalışırsanız gördüklerinize şaşırabilirsiniz, çünkü bu özellikler önceden belirlenmiştir. Bu ayet kilise tarihi boyunca yanlış anlaşılmış, sanki en başından beri Rab’bin önünde kutsal ve lekesiz bireyler değil de, bir grup olarak seçildiğimiz şeklinde yorumlanmıştır (Efesliler 1:4). 

Adem’in günahı insanoğlunun Yaratıcısının her sabah kendisini ziyaret etmesi gibi birçok ayrıcalığını kaybetmesine neden oldu. Ama aynı şekilde İsa’nın gelişiyle insanlar yine birçok berekete sahip oldular; Rab’bin çocukları ve mirasçıları, Mesih’in ise mirasına ortak oldular (Romalılar 8:17). Yeni Antlaşmanın vekilleri oldular. Bu sayede Rab’bin özel mülkü olduk. 

Mesih’te çok sayıda harika şeye sahip olmamız çok etkileyicidir. Ama Rab’bin bereketleri bununla bitmez. Rab’bin Sözü der ki: ‘’Tanrı'nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir göz görmedi, hiçbir kulak duymadı, hiçbir insan yüreği kavramadı’’ (1.Korintliler 2:9). Mesih’te her şeyiz. 

Seçilmiş olduğumuzu bilmemiz önemlidir. Rab kendi bilgeliğinde O’nun olmamız için nelerin meydana gelip bizi kendisine götüreceğini önceden bilmiştir. Bu bazı insanları ne kadar yanlışları olursa olsun kurtuluş için ayırdığı, bazılarını ise önce düşmana hizmet edip sonradan kurtulması için seçtiği anlamına gelmez. Rab bunu yapmadı. Çünkü Rab sevgidir (1.Yuhanna 4:8). Rab kurtukuş planını şu şekilde yaptı: Onun Sözüne uyanlar kurtulacak, Mesih’te yeniden yaratılacak, hem burada bahsedilen, hem de sonsuz yaşamda sahip olacağı tüm bereketleri alacaktır.

Kişinin kaderinin önceden belirlenmiş olması ilk Hristiyan kilisesinden bu yana yanlış anlaşılmıştır. Bazı insanların kötü karakterde yaratılıp cehenneme yollanacakları, bazılarının ise daha kötü şeyler yapmalarına rağmen Rab’bin lütfuyla kurtuluşu miras alacakları şeklinde düşünülmüştür. Kutsal olan ve kendisi sevgi olan Rab’bin yaratılışı bu şekilde tasarlayabileceğini düşünemiyorum. Bunun yerine, Kutsal Yazılar Rab’bin hiç kimsenin mahvoluşunu istemediğini belirtir (2. Petrus 3:9). Bu nedenle eğer bu teorinin taraftarları haklı olsaydı, Petrus haksız olacaktı. Eğer Rab böyle bir hüküm vermişse, neden Kutsal Sözünde aksini söylesin? 

Mesih’te hepimiz Rab’bin mirasıyız ve O’nda sahip olduğumuz her şey O’nun isteği ile bize verilmiştir.

 

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares