Sağduyu bir tehlikeyi gördüğümüzde ondan uzaklaşmamızı sağlayan erdemdir. Akılsızlar düşman onlara bir kötülük hazırladığında ondan uzaklaşmazlar (Süleyman’ın Özdeyişleri 14:16). Susmamız gereken zamanlar vardır ama bunu pek az kişi yapar. Ağzımızı kötü zamanlarda kapalı tutmak, göklerden gelen bir tavsiyedir. Şeytan saldırmadan önce sadece bize Rab’bin Kutsal Ruh’unun  Kutsal Yazılar aracılığıyla verdiği şeyleri söylemeliyiz.

Eğer Rab’de aramamız gereken bir şey varsa bu sağduyudur.  Bununla tehlikeleri sezebilir ve onlardan kaçınabiliriz (Süleyman’ın Özdeyişleri 27:12). Şeytanın önümüzde kurduğu birçok tuzak vardır çünkü onun en çok istediği şey bizim yıkımımızdır. O Mesih’teki yerimizden rahatsızdır. Rab’bin çocuğu olarak yeniden yaratılmamızdan ve Mesih ile birlikte Rab’bin mirasçısı olmamızdan rahatsızdır. Şeytan sonsuz hayatta bizim için nelerin hazırlandığını bilmektedir.

Bilge olmayanlar bu konuda bizim abarttığımızı düşünebilir, onlara göre bu kadar dikkatli olmaya gerek yoktur. Onlar şeytanın kurduğu tuzaklardan bazılarını gördükleri halde ondan sakınmazlar. Sonuç olarak da o tuzaklara düşerler ve canları yanar. Yolumuzda duran tuzağı görüp ondan sakınmamak akılsızcadır.

Kötü günlerde sessiz kalmayanlar çok sıkıntı çekerler. Rab’bin Sözü her şey için bir zaman olduğunu söyler. Susmanın ve konuşmanın zamanı vardır (Vaiz 3:1-8). Yanlış zamanda konuşanlar sorunlarla karşılaşırken, doğru zamanda konuşmayanlar ise bereketlerini kaybederler.

Her durumda yapılacak doğru şey Rab’bi dinlemektir. O bizim Babamızdır ve her zaman bizim için en iyisini ister. Eğer Rab bize söyleyecek bir söz vermezse, susmak daha iyidir. Ama ağzımıza söylememiz için bir söz verirse, o zaman kesinlikle onu söylememiz gerekir.

Elçi Pavlus’un Mesih’i reddetmesine sebep olan hatası, Rab’be söylememesi gereken bir şeyi söylemiş olmasıydı. Şeytanın onu öğütmek için istediğini söylediğinde İsa Petrusa çok ciddi bir şey açıklamıştı (Luka 22:31,32). Onun tek yapması gereken şey Rab’be teşekkür edip dua etmekti. Ama o kendisinde Rab’bin ona vermediği bir gücün ve konuşma yetkisinin olduğunu düşündü. Sonunda horoz ötmeden önce İsa’yı tanıdığını üç defa reddetti (Matta 26:33-35, 69-75). 

Kardeşlerim, sadece Her Şeye Gücü Yeten Rab’be uygun şekilde konuşun. İlahi yönlendiriş olmadan bir şeyler söylemek sadece korkunç değil aynı zamanda akılsızcadır. Sözlerimiz her zaman Rab’bin Sözü ile desteklenmelidir; çünkü ancak bu şekilde istediğimiz sonuçları üretebilirler.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares