Birçok insanın hayatta güç sahibi olduğunu görüyoruz. Bazıları iş dünyasında, bazıları sporda, siyasette ya da başka bir alanda başarılı olabiliyor. Bu insanların çocukları anne babalarıyla gurur duyabilir, ama onlara başardıkları şeyler için tapınamazlar. Övgü sadece Rab’bindir! Herhangi bir başarı için sadece Rab yüceltilebilir. Tüm güç ona verilmelidir.

Dünyanın her yanında insanların farklı alanlarda öne çıktıklarını ve güç kazandıklarını görüyoruz. Bu iyi bir şeydir. Sonuçta girişimci ruhlu insanlar olmasaydı insanlığın hali ne olurdu? Hayatlarını sürdürmek isteyenlere kim iş verirdi? Kim düşük fiyatlı eşyalar üretebilirdi? Eğer bir araba tek bir insan tarafından bir garajda üretilseydi, bunun fiyatı ne olurdu?

Şüphe yok ki dünyasal güç sahipleri insanlık için iyi şeyler yapmışlardır. Bu kişiler toplumun farklı kesimlerinden olabilirler. Bazıları ekonomi alanında çalışır ve farklı oluşumları finanse eden bankalara sahiptir. Bazıları spor alanında çalışır ve tüm ulus onların yetenekleri sayesinde mutlu olur. Kimileri sanatta uzmanlaşır, kimileri siyasette, kimileri ise inanç dünyasında harika işler çıkarır. Hepimizin üyesi olduğu bu alanda, imanlarının mükemmelliği ve mesajlarının gücüyle ağzımızı açık bırakan tüm insanlar için Rab’be teşekkür edebiliriz.

Ben kendimi birçok vaizin çocuğu olarak görürüm. Bunlardan kimileri beni Mesih’e yönlendirenler, kimileri Rab tarafından Onun yolunda yürümem için beni güçlendirenlerdir. Beni bu hizmette kutsayan Cecilio Carvalho Fernandes ve yazdığı ‘’Hastaları İyileştirmek, Cinleri Kovmak’’ adlı kitabıyla Rab’bin kullandığı Dr. T. L. Osborn da bu gruba dahildir. Bu kitap aracılığıyla Rab, tıp doktoru olmaktan vazgeçip Müjdeyi duyuran bir vaiz olmam için bana konuşmuştu. 

Hayatımda oldukları için hepsiyle gurur duyuyorum. Dualar, gözyaşları ve Rab’be hizmet eden bu kutsal insanların mesajları ile yaşantıları olmasaydı, nasıl birisi olurdum? Onlar Baba’nın beni şimdi olduğum kişiye dönüştürmek için kullandığı araçlardı. Ama yine de bu kişileri değil Rab’bi yüceltmeliyim, çünkü bu insanları kullanarak geldiğim noktaya ulaşmamı sağlayan O’dur.

Yapması gerekeni yapan insanları yüceltmemeliyiz. Tüm övgü onu gerçekten hak edene, yani Rab’be verilmelidir. Tüm bu öğretileri aktarma kabiliyetimi de Rab’be borçluyum. Tüm bunlar Rab’den gelmektedir ve tüm yücelik O’nundur. Rab’bin bize verdiklerini kendimizi övmek, kendimizi pazarlamak ya da başka avantajlara sahip olmak için kullanmak çok korkunç bir hataya düşmek demektir.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares