Onun buyruğuna uyan zarar görmez. Bilge kişi bunun zamanını ve yolunu bilir.
Vaiz 8:5
Her zaman söylediği gibi, müjdeye gerçekten hizmet eden birisi Rab’bin Sözünü ilk defa duyacak olan binlerce insanın önünde duruyor olabilir. İyi haberleri Kutsal Ruh’un meshedişiyle aktardığı zaman, insanlar Rab’bin kendilerinden ne istediğini anlamaya başlarlar. Çünkü Rab kendisini Sözü aracılığıyla açıklar. Rab’bin istediğini ve bizim için hazırladığını yüreğimizde duyduğumuz her şeyden yargı gününde Ona hesap vereceğiz.
Uymamız gereken buyruklar iki grupta toplanabilir. İlk grup hepimiz için geçerli olan buyruklardır. Kutsal Kitapta yazılıdırlar ve olumlu ya da olumsuz olarak kendi içlerinde gruplandırılabilirler. Olumsuz olanlar zina etmeyeceksin, çalmayacaksın, komşuna karşı yalan yere şahitlik etmeyeceksin gibi buyruklardır (Mısır’dan Çıkış 20:14-16). Olumlu buyruklardan bazıları ise bereket olacaksın (Yaratılış 12:2), senden isteyene vereceksin (Matta 5:42) gibi buyruklardır. İkinci grupta yer alan buyruklar kişisel buyruklardır. Onları Rab’bin sözünü dinlerken doğrudan kendisinden alırız. Buna bir örnek olarak benim bu hizmete çağırılışımı verebilirim. Bu T.L. Osborn’un ‘’Hastaları İyileştirin, Cinler Kovun’’ kitabını okurken gerçekleşmişti. Bu kitabı okuduğum sırada gözlerimde yaşlarla içimde bir sesin şöyle dediğini duydum: ‘’Senden yapmanı istediğim şey bu’’. Eğer bu sesi dinlemeseydim, Moskova’ya gidip orada Tıp okuyacaktım ve belki de doktorluk yapıyor olacaktım. Ama ne yaparsam yapayım günahta olacaktım çünkü Baba benden Sözünü duyuran bir vaiz olmamı istemişti. Bugün Rab beni şu an olduğum kişi yaptığı için minnettarlık gözyaşları döküyorum.
Kiliseye düzenli olarak gidip gelen, iyi tanıklıkları olan, ondalık ve sunularını düzenli olarak veren, Rab’bin gücüne ve sevgisine tanıklık eden birçok Hristiyanın hayatta zorluklar yaşıyor olmasının nedeni Rab’bin hem genel, hem de özel buyruklarını yerine getirmemeleridir. Kulaklarını Rab’bin onlara söylediği şeylere kapayıp kendi kişisel ilgilerinin peşinde gidiyorlar. Bu herkesin vaiz olması gerektiği anlamına gelmez. Eğer Baba onlara bunu buyurursa, o zaman olmalıdırlar. Ama Rab bazılarını iş dünyasına, bazılarını başka alanlara gönderir. Doğru olan şey şurada yazılmıştır: Onun buyruklarını yerine getirenler kötü şeyler yaşamazlar.
Eğer Rab’bin size verdiği bir buyruğunu yerine getirmeyerek onu atlattığınızı ve şu anda hayatınızın iyi gittiğini düşünüyorsanız, hazır olun: Çok geçmeden bundan dolayı sorumlu tutulacaksınız. Bizler Rab’bin kullarıyız. Ona her zaman kulluk etmeliyiz. Rab iyidir, ama onun iyiliğinin bir sınırı vardır. Pavlus eğer müjdeyi duyurmazsa büyük bir bedel ödemesi gerekeceğini söylemişti (bkz. 1. Korintliler 9:16).
Rab’bin buyruklarını yerine getirenler bilge olurlar ve böylelikle Onun isteğine göre hareket etmenin hem zamanını hem de yolunu bilirler.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares.