Devasa mimarileri gördüğümüz zaman onları inşa edenlerin sonsuza kadar kalacak şeyler yaptıklarını düşünürüz, ama bu bir yanılgıdır. Gökteki ve yeryüzündeki her şey ortadan kalkacaktır (Matta 24:35). Ama yine de insanın kibri onun böyle düşünmesini sağlar. Mesela bir şeyin icadına katkıda bulunduğunda diğer insanlardan daha üstün olduğunu düşünür. Yetkili bir makamda bulunan kişi genellikle kendisine bağlı olanlardan daha iyi ve yetenekliymiş gibi hisseder. Ama insanın tüm işlerinin yerle bir edileceği zaman gelecektir. 

Nefesimizi kesen insan yapıtlarının olduğu reddedemeyiz. Ama nadiren Yaratıcımızın işlerine durup hayranlıkla bakarız. Oysa bu işler çok harika ve büyüleyicidir. Mesela Kutsal Yazılarda yer alan güzel bir ifadeyi ya da bin yıl boyunca kendini aynı nitelik ve güzelliğiyle bugüne kadar aktaran küçük bir canlıyı düşünün. Pek az insan Rab’bin işleri üzerinde çalışmak için zaman ayırıyor. Bunun sebebine baktığımız zaman ise hayatlarımızı daha iyi yaşamamıza yardım edecek bazı dersler çıkartabiliriz. 

İnsanların yaptıkları güzel, işlevsel ve bilgelikle yapılmış şeyler olabilir. Ama sonsuza kadar kalmayacaktır. Çünkü sadece Rab’bin bize verdiği yiyecek sonsuza kadar dayanabilir (Yuhanna 6:27).

Kutsal Yazılar hesap günü geldiğinde var olan her şeyin yanıp kül olacağını ve onların her bir parçasının şiddetli alevlerin arasında eriyeceğini söyler (2. Petrus 3:10). Peki bu büyük bir kayıp mı? Hayır çünkü yaratılmış olan her şey sadece bu dünyadaki yaşama hizmet ediyor. İsa Mesih’in yeniden geldikten sonra yeni bir gökyüzü ve yeni bir yeryüzünde yaşayacağız (2.Petrus 3:13).

Bazı insanlar bir şeyi keşfettiklerinde kendilerinin başkalarından daha iyi olduklarını sanıyorlar. Ama gerçek şu ki onlar ‘icat edenler’ değil ‘keşfedenler’dir. Yani Rab tarafından zaten belirlenmiş olan ilkeleri keşfederler. Bilim adamları hastalıkları tedavi etmek için ilaçlar yapıyor. Modern ulaşım araçlarımız, radyo sinyallerini ve görüntüleri alıp binlerce kilometre öteye taşıyan cihazlarımız var. Tüm bunların dayandığı ilkeler Rab tarafından özenle belirlenmiştir. O olmadan hiç bir şey olmazdı (Yuhanna 1:3). Biraz alçakgönüllülük bu insanları çok daha iyi vatandaşlara dönüştürür. 

Kime çok verilmişse ondan çok istenecek (Luka 14:28). Bir liderlik pozisyonuna yerleştirilen kişi kendisini efendi değil hizmetkar olarak görmelidir. Bir şey keşfeden kişi bu keşfinin yer yüzüne dökülecek olan ateşle yok edileceğine kendisini hazırlamalıdır. Ama Rab’bin isteğini yerine getirenler yaptıkları işlerin sonsuza kadar kaldığını görecekler.

İsa’nın sevgisiyle,

Doktor Soares.