Her birimiz komşusunu ruhça geliştirmek için komşusunun iyiliğini gözeterek onu hoşnut etsin.
Romalılar 15:2
Elçi Pavlus bundan bir önceki ayette güçlü olan kişilerin güçsüz olanların zayıflıklarını da yüklenmeleri gerektiğini söylüyor. Komşumuzun iyiliği ve ruhça gelişimi için tıpkı İsa Mesih’in yaptığı gibi kendimizi hoşnut etmeye değil, Rab’be sitem edenlerin sitemlerini de yüklenmeye çalışmalıyız. Hayatımız her anlamda Rab’be sunulan yaşayan bir kurban olmalıdır. Bunun için ne kadar bedel ödememiz gerektiği fark etmemelidir.
Akıllı olanlar, akıllı olmayanlara öğretmekle yükümlüdür. Aynı ilke güçlülerin güçsüzlerin zayıflıklarını yüklenmesi gerekliliğini de doğurur. Rab demiştir ki: ‘’Kime çok verilmişse, ondan çok istenecek’’ (Luka 12:48). Aldığınız armağanlar kadar şey sizden istenecek.
Birçok insan Rab’be layıkıyla kulluk edebilmek için ne yapması gerektiğini soruyor. Hiç şüphe yok ki bunun ilk şartı komşunuzu hoşnut etmektir. Bu onları selamlamak ya da onlara sarılmaktan fazlasını gerektirir. Kutsal Kitabın buyruklarına yapışmalı, onları pratiğe dökmelisiniz. İnsanlar sadece kendileri için en iyi olan şeyi düşündüğü bir dönemde yaşıyoruz. Kendi yaşamını tamamıyla Rab’be adayarak bir başkasının ruhsal gelişimini düşünen insanları bulmak her geçen gün zorlaşıyor. Pavlus’un mektuplarında bahsettiği tehlikeli günleri yaşıyor gibi görünüyoruz (2. Timoteos 3:1). Diğer talihsizliklerinin yanı sıra, insanlar yalnızca kendilerini seviyorlar. Birçok insan başkalarının hayatını ruhça geliştirmeyi eski moda bir şey olarak görüyor ve bu hiç iyi değil.
Mesih Ona inananların kendisinin yaptığı işlerin aynılarını yapacaklarını söylemişti (Yuhanna 14:12). Genelde bunu daha büyük mucizeler bağlamında anlıyoruz; şifa, yeniden diriliş ve kurtarma gibi. Ama Rab gibi olmak demek, Baba’ya saygısızlıkta bulunanların bütün ayıplamalarını yüklenmek de demektir ve bu da Rab’bin işinin bir parçasıdır. Kendimizi Rab’be adadığımızda Rab bizleri bir tür insan kaldıracına dönüştürür ve böylelikle düşmüş olan birçoklarını kaldırır.
Rab şüphe yok ki hayatlarını kendisine yaşayan bir kurban olarak sunan kişilerden hoşnuttur. Sadece kendi iyiliğimizi düşünmek yerine eğer tüm çocukları gerçek imanla yükseltilirse, Rab’bin işinin ne kadar büyüyeceğini düşünmeye ne dersiniz?
İsa öğrencilerinden birine küçük bir bardakla içecek su verenlerin bile hiçbir şekilde ödülsüz kalmayacağını söylemişti (Matta 10:42). Halkının yararına bir şeyler yapan herkes için İsa ikinci gelişinde büyük ödüller getirecektir.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares