Oğul'a iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Ama Oğul'un sözünü dinlemeyen yaşamı görmeyecektir. Tanrı'nın gazabı böylesinin üzerinde kalır.
Yuhanna 3:36
İsa’ya iman etmek hayatımızdaki en önemli meseledir çünkü Rab’bin bereketlerini bize getiren şey budur. Eğer birisi Rab’bin Oğluna inanmıyorsa asla Mesih ile sonsuz yaşama kavuşamaz. Bu nedenle sonsuzluk boyunca Rab’den uzakta ve azapta kalır. Dahası, bu hayatta Rab’bi Babası olarak kabul etmeyenler bu hayatta da Rab’bin öfkesinin sonuçlarından ilahi bir şekilde korunamazlar.
Dünya nüfusunun sadece dörtte biri Hristiyan olduğu için ne kadar sayıda insanın Rab’bi tanımadığını ve şeytanın etkisi altında yaşadığını biliyoruz. Şeytan onları uygun gördüğü zaman ve şekilde kendi kötü amaçları için kullanabilmektedir.
Kayıp insanlar hakkındaki en üzücü şey onların İsa’yı tanıma ihtiyacı hissetmemeleridir. Bu şekilde umutları olmadan yaşıyorlar çünkü Yaratıcıdan uzakta, bunu sevseler de sevmeseler de karanlığın egemenliğinde yaşıyorlar. Nasıl doğanın egemen olduğu bir durumda her şey doğa kurallarına tabii ise, bu insanlar da bu dünyanın kurallarına bağlı olarak yaşamaktadırlar. Şeytan kurtulmamış olanların hayatlarında istediği şekilde etkin olabilmektedir.
Peki Hristiyanlar arasında kaç kişi gerçekten karanlığın egemenliğinin dışında yaşıyor? Evanjelik kiliselerde birçok insan sadece dinsel ritüelleri uyguluyor. Ama Büyük Gün geldiğinde sadece kiliseye üye olmalarının onlara bir faydası olacak mı merak ediyorum.
Hayat İsa Mesih’I Rab ve Kurtarıcı olarak kabul ettiğimizde, davranış ve tutumlarımızı onun öğretilerine dayandırdığımızda başlar. Bu şekilde dar geçitten geçerek bizi sonsuz mutluluğa götürecek zor yolu seçmiş oluyoruz. Rab’bin egemenliğine ancak İsa’ya gerçekten inandığımızda ulaşabiliriz. Sadece onun var olduğunu, iyi olduğunu ve tek gerçek yol olduğunu bilmemiz yeterli değildir.
Rab’bin buyruklarına karşı gelmek Ona inanmadığımızın, Onu dinlemediğimizin ve Onu sevmediğimizin ifadesidir. İşlerine gelen şeyleri yaparak sürekli benliklerinin arzularını tatmin edenler asla Rab’bin egemenliğini göremeyecekler.
Yaşamı bilmeyen Hristiyanların sayısı ‘devasa’ miktardadır. Kiliselerimizde ot gibi yaşayıp Rab’bin sözünü gerçekten uygulayanlar ve sürekli bereket alanlar hakkında kıskanç yorumlar yapıyorlar. Çünkü kendileri hiçbir şey elde edemiyorlar.
Bu durum nasıl değişebilir? Tek gereken Rab’bin Oğluna gerçekten iman etmektir.
İsa’nın sevgisiyle,
Doktor Soares